ÜZERİNDE GÜNEŞ BATMAYAN                                                   

                        ŞEHİR ARSUZ!

kızılay escort eryaman escort ankara escort bayan demetevler escort ankara escort keçiören escort sincan escort escort ankara rus escort çankaya escort

ERHAN PALABIYIK

GAZETECİ-YAZAR-ARAŞTIRMACI

-Mısır Kraliçesi CLEOPATRA’nın gül diyarı”Altın Kumsallar şehri”Helen,Romalıların Rhosus,Rhosopolis,Arsoz diye adlandırdıkları yer:Arsuz.

Amanos Dağlarıyla,Akdenizin arasında yeşil ve mavinin gökkuşağı renklerini oluşturduğu,dört değil on dört mevsimin sihirli bir biçimde oluştuğu,güzellik tahtını ve tacını kimselere vermeyen 2500 yıllık bir uygarlık şehri ARSUZ!

-Amanos,bir sır gibi saklar içinde konuşmaz Arsuzda kaç uygarlık kurulduğunu ve yaşadığını,neden yıkıldığını,nice savaşların kimler arasında olduğunu,kimin yendiğini,kimin yenildiğini,kaç geminin kıyılarına  yanaştığını,kaç komutanı askerlerin karşıladığını,saygıyla selamladığını!

Özelliklede Büyük İskender’den hiç söz etmez,bu verimli toprakları,bu kadar uygarlık kalıntısını,heykelleri,lahitleri,mozaikleri,şehirlerin girişlerine konulan kolonlar, Limanları örnekler kalırmıydı günümüze kadar?

-Cennetin tarifini yapsak sanırım beş harfli bir sözcük yetecektir oda :ARSUZ

Amanos etekleri hep uygarlığın ve ilkelliğin yapı taşları olmuştur.Yazılı kaynaklarda,tarihte,Arkeolojik kazılarda İ.Ö 300’lü yıllarda kurulduğunu işaret ediyor bizlere.Papirüslerde,yazılarda,lahitlerde hep adı geçiyor Arsuzun.Bu şehri Seleucia’nın kurduğunu yazar tarihçiler.

Hep komşu olmuşlar Amik Ovası ve Çukurova yazgıları,yaşamları birbirlerini tamamlamış taa Klikyadan başlamış uygarlık ve eğemenliklerinin sınırları,Arsuz hep parmakla gösterilmiş uygarlıklarca.

Kimler gelip,geçmemişki bu kutsal şehirden,kimler hükmetmemişki,Patina Krallığı,Hitit Krallığı,Mitanni ve Asurlular,Babiller,Persler,Selevkoslar,İslam orduları,Abbasiler,Hamdaniler,Haçlı Seferleri,Antakya Prensliği,Memlüklüler daha kimler,niceleleri,ne uygarlıklar görmüş kimisi,uygar,kimisi vahşi!

Dört kutsal dinin temsilcilerini barındıran,Sevgi,Hoşgörü,Barış,Kardeşlik,Huzur şehri olmuş.Arsuzun sergilediği Hoşgörü tüm dinlerin üstüne ,yüreklerine bir güneş gibi doğmuş ve insanları ısıtmaktadır.

28 Haziranda ziyarete gittiğim Arsuz ilçesinin tarihteki yerini düşündüm ve küçükte olsa bir yazı yazmaya,araştırmaya,düşlemeye ve geride bırakılan mirasları,günümüzdeki,Turizmi,Tarıı,Hayvancılığı,Ormanları,Denizi,plajlarını,Sahillerini,Tarihini,Doğasını,Kültürünü yazmaya karar verdim,ancak  hiçte kolay değildi,onun için yazarken,tuşlara basarken son derece dikkatli ve titiz davranmaya özen gösterdim Arsuz ve Halkı için.

ARSUZ VE ARSUZ HALKI YALNIZ DEĞİLDİR,BİN SELAM OLSUN AKDENİZ’İN NAZLI GELİNİ VE GÜNEŞİN OĞLU ARSUZA…

21.yy’da halen adının kaynağını tartıştığımız Akdeniz’in NAZLI GELİNİ,GÜNEŞİN OĞLU,üzerinde hiç güneşin batmadığı yer olan Arsuz’un ne yazıkki geçmişte olduğu gibi günümüzde bir yazılı tarihi bulunmuyor.

Geçmişten kalan arkeolojik değeri yüksek materyallar,tarih yazmamıza  fazlasıyla yetecek bilgi ve belgeler olan Arsuz,bugün halen adı garip bir biçimde tartışılır hale gelmiştir,bırakın artık tüm  uygarlık  kalıntılarını.  olurda 2500 yıllık bir kadim şehrin yazılı bir tarihi olmaz?

Onlarca uygarlığın oluştuğu ve yıkıldığı,nice  savaşta kullanılan at nallarının izlerinin olduğu şehirde böylesi bir zafiyet olurmu,oluyor işte!

Geçim derdine,daha çok para ve mal,mülk edinme kavgasına düşünce böyle bir tabloda ne yazıkki ortaya çıkıyor!

O kadar tanınmış ünlü bilim ve siyaset adamlarının yetiştiği,milyonlarca insanın ticaret ve Turizm için gelip,gittiği bir Arsuzda kimselerin aklına bir YAZILI TARİH OLUŞTURMA fikri,düşüncesininin gelmemesi pek ender rastlanacak durumdur,üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir noktadır.

Tarihçiler,Araştırmacılar,Gazeteciler,Arkeologlar,yerel ve idari yöneticilerin hiçmi ama hiç akıllarına bir yazılı tarih oluşturma,kendilerinden sonra gelecek olan nesillere miras olarak bırakmak gelmedimi?

Bir yazılı tarih oluşturmak için yüzlerce ve binlerce materyal bulunmasına rağmen bir yöneticinin bir kitap hazırlanmasını düşünmemiş olması sosyolojik araştırma gereken bir konudur bence!

Tarihi,nadide parçaları birleştirmek ve bir güzellik abidesi oluşturmak günümüzde artık zorunlu hale gelmiş bulunuyor.Uygarlıkları sadece kitap,Gazete ve Dergilerden okumak,Tv’lerden seyretmekte yetmiyor,herkes kendi tarihini ve Kültürünü uygar dünyaya tanıtmak zorundadır,birilerinin gelipte size lütuf sunmasını beklemek yanlıştır.

Kendi ilimizi,İlçemizi,Köyümüzü,Coğrafyamızı  tanıtmak bizlere birey olarak,kurum olarak  bir toplumsal görevdir.

Uygarlıklar artık görsel olarak tanıtılıyor ve insanlara sunuluyor,özelliklede bir Turizm şehri olan Arsuz için bu tarihsel bir görevdir.

Hatayda 2 tane Üniversite olmasına karşılık hiç kimsenin bir kitap hazırlamak gibi düşüncesinin olmadığına tanık oluyorum,bu kadar bilim ve kültür adamı neye yararki?Bu bilim ve Kültür adamlarının siyasi ve Toplumsal bir ayrımcılık yaptıkları ve Arsuzu ihmal ettikleri inancınayım ben!

Bir insan,bir belediye başkanı,bir Kaymakam,Bin vali,bir siyasi kişi”Biz kimiz,nereden geliyoruz,köklerimiz nerelere dayanıyor,ecdatlarımız kimdir,bizden önce bu kutsal topraklarda kimler yaşamışlardır,neler bırakmışlardır miras olarak”dememişlerdir.

Daha önceden,Hatayın ilçelerinden olan 3 İlçemizin YAZILI TARİH’ini     araştırıp,derleyip,inceleyip kitaplaştırdım ve yayınlayarak gençlerimize bir Kültürel miras olarak sundum.

Yazılı tarihi olmayan ilçelerimizden Arsuz,Altınözü,Payas gibi yerleşim alanlarını yazacak tarihçileri,Araştırmacıları beklemektedir.Arsuz bu ilçeleriminiz başında gelmektedir.

Arsuz doğal olarak Turizm şehri olmuş ve yıllardır altyapı ve üstyapısı olmadan klasik bir biçimde turizm  hizmet vermiştir.Gerek Bölgede,gerekse’de Türkiye genelinde çok iyi tanınmayan bir yer olarak bilinmektedir.

Bir çok, Tarihi,Kültürel ve Doğal güzellikleri olmasına rağmen ,halen adının nereden geldiği yanlış bir biçimde telaffuz ediliyor.

2012 yılında yeni ilçe olan Arsuz aynı zamanda dezavantajlarıda  içermektedir.Dağınık bir yerleşim planı ve yapısı olan Arsuz,adeta bir KOLONİ şehridir.

Arsuzun her yerleşim alanı ayrı bir sosyal ve Kültürel,Toplumsal,mimari öğeleri barındırmaktadır.

İnsanların yaşam biçimleri,adet ve gelenekleri,töreleri,farklılık içermektedir.Birbiriyle kaynaşmayan bir uygarlık tablosu sergilemektedir Arsuz!

Elbette daha 8 yıllık bir ilçe olmanın dezavantajlarını barındırmakla birlikte,Ekonomik,Turizm,Ulaşım,Tarihi ‘ önemli avantajlarıda içermektedir.

Belediye başkanları ve İlçe kaymakamlarını son derece yoran,uğraştırandır Arsuz ilçesi.

Şehre yeni imarlar yapmak,Haritalar oluşturmak,altyapı ve üstüyapı projeleri hazırlamak  elbette kolay değildir.Bir yandan bu sorunlarla uğraşmak,diğer taraftanda Turizme,Tarıma ve güncel sorunlara cevap vermek gerçekten çok zor ama bu zoruda başarmak mecburiyetimiz bulunuyor,aksi taktirde sorunlar kronikleşip içinden çıkılmaz hale gelir ve bin yılda çözemeyiz,her gelen yöneticinin işi gerçekten zor,halkla birlikte bir araya gelerek çözümler üretmeli ve onlarla iyi diyaloglarda bulunmalıyız.

Arsuz için temel sorun şudur bence:Siyasal,Sosyal ve Toplumsal bir birliktelik,ortak çalışma ve üretme atmosferinin henüz yakalayamamış insanlar.

Sadece dağınık bir yerleşim alanı sorun değildir Arsuzda,dağınık bir dününce,birliktelik sorunuda vardır ilçenin,tıpkı bir LABİRENT arzeden Arsuz çözülmesi çok zor bir bulmacadır aynı zamanda.

Şehrin ileri gelenlerini,Akiladamlarını,siyasilerini,sevilen şahsiyetleride  KENT KONSEYİN’de biraraya getirmek bazen yetmiyor,onları birleştirmek ve kaynaştırmak gerekiyor.

Arsuz merkezle,köyleri,Mahalleleri arasındaki sosyal ve Kültürel ayrılıkları,farklılıkları gidermek için sanki bir MESİH beklenmektedir.

İnsanları ayrıştırmadan,ötekileştirmeden,horlamadan,dışlamadan birleştirecek ortak projeler yapmak ve uygulamak gerekiyor,tıpkı bir arkeologların kazı alanında kırılmış bir vazo parçalarını günlerce uğraşıp,birleştirip tek parça VAZO’ya dönüştürmesi gibi çalışmalara ihtiyacımız bulunmaktadır.

İşte böylesi sorunları,istemleri,plan ve projeleri gerektiren Arsuz ilçesinde tek seçenek insanların ortak tarihlerini,Kültürlerini,kimliklerini,geleneklerini,törelerini,uygarlık anlayışlarını,yaşam biçimlerini,tüm dini değerlerini içeren bir KİTAP yazarak tarihsel  noktadad birleşmek gerekmektedir.

Kaderde,Tasada ve Kıvançta birlik ve beraberlik olmalıyız,aksi taktirde gelişmemiz,değişmemiz ve kalkınmamız yüzlerce yıl geç olur ve iki ileri,bir geri gider dururuz.

İskenderundan bindiğim,Arsuz dolmuşlarında konuştuğum birisi ban Arsuzu ve İnsanlarını,sorunlarını anlattı.En çokta şikayetçi olduğu konuların başında Tarım alanlarını koruma altına alınmasından,Arsuzun altyapısının olmamasından şikayetçi oldu,Belediye başkanının çok çaba sarfettiğini ama siyasal iktidara muhalif olduğu içinde hizmet alamadıklarından sözetti.Son derece misafir perver olan bu vatandaştan kısa bir yolculuk esnasında çok şey öğrendim.

Arsuza indiğimde büyük bir caddeyi ve tüm sahillerini gezdim,insanlarla kısa diyaloglarım oldu,herkes işine bakıyordu şehrin sorunları pekte onları ilgilendirmez bir tavır,tutum içindeydiler,şimdi Turizm mevsimi bunu iyi değirlendirmek para kazanmak ister gibi bir halleri vardı!

Arsuzun Kültür elçisi olan  Üçgüllük mahallesınden muhteşem bir bilgi ve bilince,Kültüre sahip,uygar insanı NEVZAT KORKMAZ’ıda bir vesileyle tanıdım,beni belediye başkanı olan Dr.Asaf  GÜVEN’le tanıştırdı,onu ziyarette bulunduk.

İlçenin genel sorunları ve yapılan proje ve çalışmalardan sözettiler.Başkan soyadı gibi karşısındaki insana Güven veren,gençliğinde avrupada eğitimini yapmış,çağdaş  birisi,makamına belediye personelinin gelip,gittiği servis arabasına biniyormuş,2 tane makam aracı olmasına karşılık,taktir ettim bu tıp adamı belediye başkanını.

N.Korkmaz ilçenin sevilen ve sayılan,sosyal bir adamı,aynı zamanda Arsuz Belediye meclisi üyeside,daha ilk dönemi olan Korkmaz aydın ve birikimli bir insan profili çiziyor ve her türlü soruna kafa yorup,projeler üretebiliyor.

Arsuzun il içinde ve bölgede,ülkemiz genelinde,dünyada tanınmaya,tanıtılmaya ihtiyacı bulunmaktadır,bunun için kitaplar ve belgeseller,filmler,çeşitli dillerde broşürler hazırlanmalı ve çeşitli Edebiyat,sportif,Kültürel yarışmalar düzenlenmelidir.

Her şeyden önce Arsuzun  il bazında tanınmaya en çok ihtiyacı var bunun içinde Basınla iletişim ve diyaloğa geçip tanıtımı yapılmalıdır.Arsuzda yetişmiş olan  Füsun SAYEK İlçenin tanıtılmasına önemli katkı sağlayacak bir isimdir.

Arsuzda F.Sayek Kültürevi ve Tarım Müzesi,Arabın Gölü,Deniz Feneri,Yazılı taşlar,Mar Yuhanna Kilisesi,Arsuz sahilleri,Plajları,Arsuz nehri,Sıcaksu,Limanı,Yanartaşı,Arsuz Kalesi,Meryem Ana Havuzu,Kutsal Havari Kilisesi,Gülcihan Plajı,Yamaç Paraşütü,Yürüyüş alanları,Spor alanları,Nazım Hikmet Gençlik merkezi,Doğal,Tarihi ve Kültürel değerleriyle gezilecek,görülücek yerlerin başında gelmektedir.Özellikle Ormanlık alanlar insana huzur veren,dinlendiren alanlardır.

Arsuza sahip çıkmak ve oranın sorunlarını sahiplenmek hem cesaret,hemde yürek ister,sorumluluk ister,bu güzel Turizm şehrinin yalnız bırakılmadan sorunlarının çözümüne yazarak,çizerek,düşünerek katkı sağlamak bir insanlık görev ve sorumluluğudur.

Hiç kimseler bana ne Kaymakamı,Belediye başkanı,yerel yöneticileri var,siyasiler var onlar sorunları çözsünler demeden olaylara yaklaşması gerekir düşüncesindeyim.

Arsuzu yalnız bırakmak demek,buraya yapılabilecek en büyük kötülüktür,herkesi sorumlu davranmaya ve bilinçli,olumlu tavırlar almaya davet ederim.

Bu güzel ilçemizi bundan sonrada yazarak gündemde tutacağım.Herkese iyi tatiller diliyor ve Sayın Nevzat KORKMAZ bey’e nezaketlerinden,konukseverliklerinden dolayı çok teşekkür ediyor,.Hoşçakalınız.