HATAY’IN ONURU,GURURU,DOĞA’NIN DOSTU,HİÇ BATMAYAN GÜNEŞİ,ORMANLARIN KRALİÇESİ,DENİZLERİN ALBATROS KUŞU,ANTAKYA’NIN DEFNESİ,YAŞAMINI İNSANLIĞA ADAMIŞ KUTSAL İNSAN:SELDA ASKER!

1-ERHAN PALABIYIK-TOPLUMSAL MUHALEFET GAZETESİ

-Selda Asker kimdir?Uzun bir biyografi lütfen.

-1972 Antakya doğumluyum. 1982 Sümerler İlkokulu,1985 Kurtuluş Ortaokulu,1988 Kurtuluş Lisesi Fen bölümü ,1992 Ticaret Meslek Lisesi Muhasebe bölümü,2005 Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme bölümünü bitirdim.

İki lise ve bir lisans mezunuyum. Bir muhasebe bürosunda bir süre çalıştıktan sonra Hatay Belde Belediyeleri Birliğinde muhasebe ve konservatuar yönetiminde çalıştım. 2000 yılında Belde Belediyeleri Birliği Derneği Kurucu üyesi ve genel sekreterliğini yaptım.

 2003-2009 yılları arasında Antakya Çevre Koruma Derneği genel sekreterliği, 2009-2021 AÇKD Başkanlığını yaptım. Birçok çevre projesinde ve çeşitli kadın eğitim projelerinde yer aldım.

 Kadın Emeği Değerlendirme Vakfından aldığım eğitimle onların “Liderlik ve Politik Katılım” eğitmeniyim. Hatay’ın ilk kadın kooperatifi olan ‘ Defnesu Kadın Kooperatifi’nin Kurucu ve Denetleme Kurulu üyesiydim. 2010 yılında TÜBİTAK ın ‘ Amanoslar Temelli Doğa Eğitimi’ projesinde yer aldım, Doğa eğitmeniyim.

2014-2017 yılında Defne Kent Konseyi kurucusu ve yürütme kurulu üyeliğini yaptım. Ayrıca Hatay’da”ki  yerel gazetelerde köşe yazarlığı yaptım. Halen Şehri Hatay ve Hatay Gazetesinde yazmaya devam ediyorum. 2018-2019 İklim Değişikliğinin Hatay’a etkileri konulu AB projesinde Hatay Valiliğinde proje koordinatörlüğü yaptım.

 İklim değişikliğinin su kaynaklarına, tarıma , insan sağlığına etkilerini 15 ilçede 5400 öğrenci, 400 çiftçi, 300 muhtar ve yüzlerce vatandaşa anlattım. 2020 yılında AB delegasyonunun onayıyla Avrupa Birliği Sivil Düşün Programının  uzman havuzuna dahil oldum. Sivil toplum, mevzuat, çevre, kadın hakları, proje, dijital okuryazarlık, kampanyacılık, lobicilik vb gibi farklı konularda bir çok sertifikalı eğitim programlarında eğitim aldım.

Aynı zamanda bu alanlarda birçok farklı STK, sivil grup, öğrenci gruplarına eğitimler verdim. Türkiye Vikipedia Gönüllüsüyüm. Merkezi Amerikada olan Climate Citizen Lobyy ( İklim Vatandaşları Lobisi) üyesiyim ve dünyada yapılan çalışmalara gerek ülkemde kamuoyu oluşturarak gerek dijital kampanyalarla destek vermeye çalışıyorum.

Anlayacağınız bir ömür gönüllülük esasıyla topluma yararlı olmaya adandı. Bu kadar eğitim, koşturma içinde  para kazandığınız bir işiniz var mı diye sorarsanız hayır yok. İşsizim!

2- TOPLUMSAL MUHALEFET GAZETESİ

Nasil başladı Çevre,Doğa mücadelesi?

1994 yılında henüz 20’li yaşlarımdayken çevre derneğine üye oldum. 2022 yılının ortalarına kadar dernek çatısı altında mücadeleye devam ettim. 11 yıla yakın bir süre derneğin başkanlığını yaptım. Sahadaki aktif mücalede çevreye aidiyet duygum ve yarınlara olan sorumluluğum iyice artmıştı.

 Hep diyoruz ya bu dünya bize atalarımızdan miras değil çocuklarımızdan emanet. İşte bu yüzden emanete ihanet edenlerin karşısında durmak yaşam tarzım oldu.Her gün artan çevre sorunları, termik, nükleer santrallerin zararları, azalan su kaynaklarımız, kirli havamız beni bu mücadelede olmam gerektiğine inandırdı.

Geldiğimiz noktada artık yaşanabilir bir dünya, içecek su, gıda bulamayacağız. İklim değişti ve krize döndü. Kaynaklar tükeniyor. Yapılan iklim zirvelerinde hala küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamayı konuşuyoruz ama sera gazı emisyonlarını arttırmaya son hız devam ediyoruz. Bütün bunları düşündükçe benim dünyaya bir borcum var ve onu korumak adına sorumlu davranmalıyım. Mücadelem burdan hareketle devam ediyor.

3- TOPLUMSAL MUHALEFET GAZETESİ

-Kimlerle birlikte hareket ettiniz?

Çevre Koruma Derneğinde birbirinden farklı mesleklerden arkadaşlarımla hareket ettim. Her biri kendi alanında uzman, kıymetli değerlerimizle neredeyse 28 yıl çok ciddi mücadele verdik. Bu süreçte Doğu Akdenizde bulunan çevre derneklerimiz, kıymetli avukatlarımız, meslek odalarıyla birlikteydik. Aslında bu süreçte en önemlisi halkla hareket etmekti. Halkın desteği ile sonuca giden bir çok çalışmamız oldu.

4-TOPLUMSAL MUHALEFET GAZETESİ

-Yerel,bôlgesel,ulusal,evrensel çalişmalarinizdan sôzedermisiniz?

Yerelde Antakya olmak üzere Hatay genelinde bilinçlendirme çalışmaları başta olmak üzere, ağaçlandırma, eğitim, hava, su, toprak kirliliğine karşı ciddi mücadelelerde bulundum.

Hatay İl genelinde en ücra sınır köyünden tutunda merkezdeki okullara varana kadar binlerce öğrenciye çevre eğitimi verdim. Binlerce fidanı özellikle yanan orman arazilerinde toprakla buluşturdum. Fidan seçimi yaparken de orman civarında yaşayan halkın faydalanabileceği , koruyacakları fıstık çamı gibi fidanları orman işletme müdürlüğümüzle  ortak karar vererek dikmeye çalıştık.

 Şehrimizin gözbebeği Asi Nehri kirliliği ve nehre bırakılan gerek fabrika gerek evsel atıklara dikkat çekmek için çalışmalarım oldu. İstilacı tür diye adlandırılan su sümbülleri konusunda kamuoyunda ulusal ve yerel basında bilgilendirmeler yaptım.

 Hava kirliliğinde en kirli şehirler sıralamasındayız. Hava kirliliğine karşı çalışmalar yaptım. Doğu Akdeniz Çevre Dernekleriyle bölgemizdeki kömürlü termik santraller başta olmak üzere birçok çalışmada bulundum. Ulusal ve evrensel anlamda küresel ısınma, iklim değişikliği, sera gazlarının emisyon azaltımı konularında çalışmalarım oldu.

Bugün Hatay’da karbon ayak izi, karbon vergisi, bireysel önlemler, iklim tazminatı, COP taraflar taraflar toplantıları, dijital ürün pasaportu gibi konular konuşuluyorsa köşe yazılarımın, çalışmalarımın etkisi vardır. Bu anlamda bir aktivist olarak mütevazı olamayacağım. Şu anda aktivist olarak dünyada bir çok iklim topluluğunun üyesiyim ve birbirini tanımayan insanların global anlamda alınan çevre kararlarına baskı unsuru olabileceği noktasında o bireylerden biri olmaktan mutluyum. Climate Citizens Lobby( Vatandaş İklim Lobisi) ile dünyada başta ABD olmak üzere bir çok ülkenin parlementosunda iklimle barışık kararlar aldırmaya çalışan aktivistlerden biriyim. Karınca misali yangını belki tek başıma söndüremeyeceğim ama o yangına taşıyabildiğim kadar su taşımaya devam edeceğim.

5- TOPLUMSAL MUHALEFET GAZETESİ

- HATAYDAKİ en büyük çevre ve doğa sorunu sizce hangisidir?

Hatay çevresel anlamda çok önemli bir yerde. Dört mevsimi yaşayan ya da yakın zamana kadar yaşayan bir coğrafyadayız. Doğudan ve batıdan gelen kuşların birleşerek göç ettiği bir İl’iz. Amik ovası verimli tarım arazilerimiz. Şehrin en önemli değerlerinden biri  Asi Nehrimiz var.

 Aslında var olan bütün bu önemli özelliklerimizde en önemli çevre sorularımızın başında geliyor. Yeşil alanı kişi başına çok az olan bir şehirdeyiz. Özellikle kış aylarında havamız kirli.

 Her geçen gün ormanlarımız yavaş yavaş yok oluyor. Etrafımızdaki termik santraller hepimizi hasta ettiği gibi toprağımızı, yeraltı su kaynaklarımızı kirletiyor, iklimimizi değiştiriyor. Aslında bizim en önemli sorunumuz ne biliyor musunuz çevre öncelikli değil çıkar öncelikle düşünüyoruz.

 Ekonomi mi Ekolojimi noktasında ikisini bir arada sürdürebilmenin daha etkin olabileceğini öğrendiğimiz gün özlediğimiz çevre bir adım daha fazla yaklaşacağız.

6-TOPLUMSAL MUHALEFET GAZETESİ

-Madenler, Taşocakları,Akarsu,Gôl,Batakliklardaki sorunlar nelerdir?

Bulunduğumuz coğrafya dört mevsimi yaşayan bir iklim kuşağında yer almaktaydı ama dağlarımızı, bitki örtümüzü, ormanlarımızı, göllerimizi bilinçsizce yok ettiğimiz için şu anda Akdeniz iklim kuşağından yavaş yavaş çıkıyoruz.

 Belki de dünya tarihinde bir ilki yaşayan İl biziz. Haritadan Amik gölü gibi önemli bir gölü yok etme başarısını gösterip bu başarıylada övündük !.

. Bilselerdi ki Hatay’da mikro iklim değişikliğinin başlangıcı Amik Gölü’nün kurtulmasıydı acaba bu kadar zahmet edip kuruturlar mıydı çok merak ediyorum.

 Benzer bir şekilde endemik ve neoendemik bitki türlerini barındıran adeta bir açık hava müzesi olan dağlarımızı da taş ve maden ocaklarına kurban ediyoruz.

Ormanlık alanlarda dağlarda taş ve maden ocakları faaliyetleri sonucunda hem su kaynaklarımız kuruyor hem de iklimimiz değişiyor. Siz bugün bir dağ tepesini taş ocağı adı altında traşlayıp dümdüz bir hale getirirseniz oraya yağacak olan yağmurdan tutunda o bölgeyi besleyen su kaynaklarına varana kadar bir çok şeye zarar veriyorsunuz

 Aynı zamanda o bölgede yaşayan insanların sağlığını da etkiliyorsunuz oradaki toz bulutları, havaya saçılan aerosollardan kaynaklı yakınındaki tarladan yedikleri yiyeceklerden insanları hasta ediyorsunuz. İnsan sağlığı çevre sağlığından ayrı düşünülemez. Kirlettiğiniz nehirler, yok ettiğiniz sulak alanlar, İmara açtığınız verimli tarım arazileri hepimizin sonunu hazırlıyor. Bindiğimiz dalı kendi elimizle kesiyoruz.

7-TOPLUMSAL MUHALEFET GAZETESİ

-Kuş yaşam alanları tahrip ediliyor,ôrnek:Samandağı bôlgesi ne tür ônlemler alınmalıdır?

Biliyorsunuz ki çevre içinde yaşayan tüm varlıklarıyla bitkiler,hayvanlar,insanlar, su kaynakları , toprak, hava her şeyle bir bütündür. Bunu bir zincir olarak düşünürseniz ve bu zincirin herhangi bir halkasına zarar verirseniz doğal dengeyi bozarsınız.

 Hatay doğudan,batıdan gelen tüm kuşların ortak birleştiği Belen geçidi üzerinden göç ettiği bir kuş göç yolu.  Avcılık kuşlar için en büyük tehlike. Kaçak ya da yasal ben bir canlının avlanmasını hobi ya da spor olarak maalesef görmüyorum.

 Benim mottom bütünü yaşatmaktır. Bir başka tehlike kuşların konaklayacakları alanları yok ediyoruz sulak alanlar gibi ormanlar gibi besin zincirlerini yok ediyoruz. Aynı şekilde kuş konaklama alanlarında yapılaşma ciddi bir tehlikedir.

8-TOPLUMSAL MUHALEFET GAZETESİ

-Kirikhan Gölbaşı gôlü sorununa bakış açınız nedir,?

Gölbaşı adı üstünde Amik gölünün ana kaynağıdır. Amik gölü ile aynı özellikleri taşır. Samimi bir itirafta bulunmam gerekirse Allah biliyor ya içimden geçen keşke hiç keşfedilmese, oraya yabancı ayak girmese, bakir kalmaya devam etseydi. Çünkü biz koruma adı altında maalesef zarar verebiliyoruz.

 Bu noktada şunu söylemeliyim ki bizim çok kıymetli hocalarımız var üniversitede ve onların yaptığı çalışmalarla Gölbaşı’nın rehabilite edileceğini Bir korunacağını düşünüyorum.

 Elimizde kalan birkaç sulak alandan biri olan Gölbaşı tıpkı Yenişehir gölümüz gibi bizim için ve geleceğimiz için son derece kıymetli mutlak surette koruma altına alınması gereken bir göl. Kırıkhandaki yerel dernek ve üniversitedeki hocalarımız bu anlamda güzel bir işbirliği ve çalışma yapılmakta. Orası için halihazırda bir koruma projesi var hatta biliyorsunuz ki Hatay’a özgü nesli tükenmekte olan Hatay dağ Ceylanlarıda Kırıkhanda.

Bölge doğa koruma ve milli parklar tarafından koruma alanı ilan edildi. Şimdiden sonra beklentim bu alanın tüm etrafında yapılacak faaliyetlerle tam olarak korunmasıdır.

-TOPLUMSAL MUHALEFET GAZETESİ

-İskenderun liman açiklarina demirlenen gemilerdeki anguslar denizi kirletiyor,çôzum nedir?

Son yılların en önemli sorunlarından bir tanesi maalesef bu anguslar. İskenderun Çevre koruma derneğimizi sık sık gündeme taşıdığı ve yarattığı kirliliğin bertarafı konusunda kamuoyu oluşturmaya çabaladı yasal takipçisi olduğunu biliyor ve onları destekliyorum. Yayılan kötü kokunun yanı sıra hayvanlardan bulaşıcı hastalığın gelebileceği endişesinide taşıyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi Akdeniz’de de deniz kirliliği ciddi bir sorun. Kaldıki insan sağlığı Her şeyden daha önemli hiç kimsenin bizim denizimizi kirletmeye bizim sağlığımızla oynamaya hakkı yok.

10-TOPLUMSAL MUHALEFET GAZETESİ

-Her yıl  Amik ovasına gelen gôçmen kuşlar konaklayacak alan bulamıyorlar, havaalanına konulan ôzel kuşkovucu cihazlar konaklamayı engelliyor,alternatif çözüm nedir?

Bir önceki sorunuzda göçmen kuşlar için konaklama alanlarının yok edilmesini bir tehlike olduğunu söylemiştim. Zaten biz havaalanından evvel Amik gölünü kurutarak onların konaklama alanlarını yok ettik. Oraya artık bir havaalanı yapıldı ve her uçakta yüzlerce yolcu var şu anda bizim öncelikli olarak düşünmemiz gereken şey yolcuların güvenliği bana göre. Göç esnasında mutlaka bir çok kuş ölüyor ama bir uçağın bir motoruna bir kuş kaçarsa kaç tane insanın öleceğini düşünmek bile istemiyorum o yüzden şu anda madem ki yapıldı bu saatten sonra Amik gölünü oraya geri getiremeyeceğiz o yüzden yolcu güvenliğini düşünmek zorundayız. Kuşlar zaten yollarını bulacaklardır. Konaklama ve beslenme alanı arayacaklar.

11-Amanos dağlarindaki orman yangınları ve kaçak avlanma kuş ve diğer hayvan neslinin azalmasına neden oluyor çôzum nedir?

 Çözüm çok basit ; KORUMAK…

NOT:Selda Asker bizi kırmayıp söyleşimize yanıtlar verdi,bundan dolayı kendisine çok teşekkür ediyoruz.

Yıllardan berı uzaktar  tanıdığım ama doğrudan tanışma fırsatı bulamadığım bu değerli ve eşsiz insanla bir söyleşi yapmak beni onurlandırdı,aynı zamanda fanatik bir takipçisiyim,çalışmalarına hayran olduğum ve her zaman taktirle izlediğim bu eşsiz,özverili insanla ilgili gazetemizin yılın enleri bölümünde birkaç kez yer vermiştik,ilk defa bir söyleşiyle sizlere takdim etmek istedim.Söyleşide hiçbir düzelti yapmadan olduğu gibi yer verdik,dileriz bundan sonrada daha geniş söyleşilerle sizlerle birlikte olurlar.Toplumsal öncülük yapan insanlarımıza yeterince değer ve önem vermiyoruz,bundan dolayıda onları hep izole ediyoruz,oysa Selda Asker,devletin yapamadığı şeyleri yapan bir kahramandır,devlet ve yerel yöneticiler bu çalışmaları hep görmezden gelirler oysa başka uygarlıklarda bu tür çalışmalar yapan insanları NOBELE ADAY gösterirler,bir belediye başkanı çıkıpta bu insanı ödüllendirmeyi düşünemez,ona çalışmalarını yapacağı bir alan sağlamazlar,dileriz SELDA ASKER Hatayda hak ettiği yere getirilir ve tüm çalışmalarını sonuna kadar sürdürür

Selda ASKER antakya,Hatayı için paha biçilimeyen bir değerimizdir,bizlerin adına mücadele veren,fedakarca,cesaretle olayları kamuoyuna sunan hemde karşılıksız sunan değerli,sevgili,özverili bir insanımızdır.Selda Askere binlerce teşekkür ediyoruz,iyiki varsınız Sevgili insan,gelecek kuşaklara doğa ve çevre mirası bırakan insan,seni sevgiyle,Saygıyla,Dostlukla,Güzellikle her zaman anacağız,çok yaşayasınız,BİN YAŞAYASINIZ.