bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan - görükle escort
bursa escort - escort bursa - bayan escort - escort bayan görükle escort
bursa escort - bursa escort - bursa escort - escort bursa - bursa escort -
izmit escort şişli escort istanbul escort anadolu yakası escort bayan
Bugun...



EDEBİYATIMIZIN İSİMSİZ KAHRAMANLARI

HATAY'LI İSMETBOZOĞLAN-EĞİTİMCİ-ARAŞTIRMAC-I YAZAR YERKÖY'LÜ ŞAİR-YAŞAR DEMİR HATAY'LIYAZAR-ERDAL ALTUNLU TOKATLI YAZAR-EĞİTİMCİ-ŞAİR ŞULE TURAN KOYUNCU

facebook-paylas
Güncelleme: 04-10-2022 00:21:41 Tarih: 03-10-2022 22:58

EDEBİYATIMIZIN İSİMSİZ KAHRAMANLARI

 
EDEBİYATIMIZIN İSİMSİZ KAHRAMANLARI
 
HATAY'LI
 
İSMETBOZOĞLAN-EĞİTİMCİ-ARAŞTIRMAC-I YAZAR
 
YERKÖY'LÜ ŞAİR-YAŞAR DEMİR
 
HATAY'LIYAZAR-ERDAL ALTUNLU
TOKATLI YAZAR-EĞİTİMCİ-ŞAİR
ŞULE TURAN KOYUNCU
 
 
 
Hatay Mücadelesinde Kuseyr Mücahitleri
( Evlatlarının ve Torunlarının bakışları )
 
Açıklama: IMG-20191020-WA0014
 
İSMET BOZOĞLAN-EĞİTİMCİ-ARAŞTIRMACI-YAZAR
Kitabın Özgün Adı
Hatay Mücadelesinde Kuseyr Mücahitleri
( Evlatlarının ve Torunlarının bakışları )
 
 
Yazarı
İsmet BOZOĞLAN
 
Editör
Vasi KÖSE
 
Kapak Tasarım
Cemil GÖK
 
Grafik Tasarım
Cemil GÖK
 
 
Baskı Yeri
Altınözü
 
Baskı Tarihi
Haziran 2021
 
ISBN
 
Sertifika No
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının
……..  Nolu Sertifikasına İstinaden Basılmıştır.
 
Bu kitabın tüm hakları yazara aittir. İzinsiz kullanılamaz
 
 
Kapaktaki Rasim Kuseyr Mücahitlerinin yazarı Abidin ÇİRKİN (Ertuğrul)’a aittir. Mehmet Mürsaloğlu’nn arşivinden alınmıştır.
Hatay Mücadelesinde Kuseyr Mücahitleri
( Evlatlarının ve Torunlarının bakışları )
Önsöz
Bir gün, arkadaşım Kamil DÖNMEZ’in “ İsmet bey ben bu emaneti yeteri kadar değerlendiremedim. Siz bu konulardan uğraşıyorsunuz, buna bak. Değerlendirirsen memnun olurum “ demesi ile bu çalışma başlamış oldu.
Bu konuyu 06.02.2020 günlü söyleşide de söylediği gibi “ Bu belge rahmetli annemin dayısı Abidin Ertuğrul ( Çirkin), Biz ona Abit derdik. Bende ona dayı derdim. Bir gün elinde bir dosya ile geldi.  Dedi ki “ ben seni çok severim. Sen çok sevdiğim iki kahramanın torunusun. Ben bu hatıralarımı değerlendiremedim. Sen değerlendirirsin. Ben Yeğenlerimin hepsini çok severim. Baştacısınz. Aydın bir kişisin. Sen bunun kıymetini bilirsin “ dedi. Ben de okudum. Amma değerlendiremedim. Fırsat bulamadım. Ben Seni çok sevdiğim için, bunu sana verdim. Sizden Allah razı olsun. Sende çok güzel değerlendirdin. Çok teşekkür ederim. “
“Hatay’ın Altınözü kazasının Paslıkaya köyünden Hacı Mehmet Çirkin oğlu Abit Çirkin( Şimdi Abidin Ertuğrul), imza atarak sonlandırdığı daktilo ile yazılmış 65 sahifelik 1.Mart.1985 tarihli, hatıraları çok değişik geldi bana. Çünkü bu güne kadar Hatay’ın Milli Mücadele ile ilgili yazılan eserlerini, ya komutanlık yapmış, ya idarecilik yapmış, yüksek düzeydekiler yazmıştı. Hâlbuki, bu anıyı yazan bizzat alt kademede milli mücadelede ömrü geçmiş, çatışmaya girmiş, eziyet görmüş, zor günlerde yaşamış biri olarak başından geçenleri anlatıyordu. Bu sararmış yapraklarda. Yine her olayda kimlerin orada olduğunu, bu güne kadar adını duymadığımız ve diğer eserlerde isimleri sayılmayan mücahit isimlerini sanki yeniden yaşıyormuş gibi yazışı, beni doğrusu çok etkiledi. 
Birkaç kere okuduktan sonra, bilgisayar da Yiğenim Ahmet ŞAHİN ve Nurettin BEBEK yazmamda yardımcı oldular.. Bu yazdıklarımı yazıcıdan çoğaltarak, Hatay’ın tarihi ile ilgilenen, 50’nin üzerinde eseri olan çok değerli Mehmet TEKİN hocama götürdüm.  Görüşlerini aldım. “ Bu Abidin denen şahsı tanıyorum. Bu yazılı anıları gördüm. En son yaşayan kişi olarak bu konudaki yazılanların gerçeğe en yakın olabileceği kanaatindeyim “ deyişi beni heyecanlandırdı. Sonra yine Milli mücadele ile ilgili eserler veren gazeteci abım kadar sevdiğim Zafer SARI ile görüşüp eseri gösterdiğimde  “Evet, bunun  bir sureti bende olacak “ dediğinde eserin gerçek olduğu kanaatine vardım. 
Kırıkhan’da bulunan arkadaşlarıma gittim.Cemil GÖK’e  eseri gösterdim. Sağolsun Cemil GÖK kardeşim, bu anılarda geçen mücahitleri, ve olayları , Milli kütüphanedeki arşivlerden teyit ederek bu eserin altına dip notlar koydu. Yazılanların gerçek olduklarını  teyit etmiş oldum. 
Bu süreçte, benim kafamda yazılacak eser şekillendi. 
Memleketi için, milleti için, namusu ve özgürlüğü için mücadele edip hakka yürüyenler; “öldüklerine değil unutulduklarına üzülürlermiş.”  Sözünün beni çok etkilediğinden dolayı. Bu anının içinde bulunan unutulmaya yüz tutmuş, mücahitlerimizin isimlerini, yeniden hatırlamak, bu isimleri yukarı çekmek için: Mücahitlerimizin, kahramanlarımızın, kalmışsa evlatlarıyla, torunlarıyla konuşarak birde bu torunların dilinden dedeleri hakkında ne biliyor, nasıl bir duygu içindeler, ortaya çıkarmak istedim. Böylece dedeleriyle  gurur duymalarını sağlamak, öyle dedelere, babalara sahip oldukları için gurur duygularını pekiştirmek istedim. Bununla birlikte, yetkililerimiz de onları onura edecek, bir etkinlik yapsınlar. Bir müze açsınlar. Bu söyleşilerini kitaplaştırarak bir eser bastırsınlar istedim. 
Ben aklımda oluşan hedefe doğru çalışmaya başladım. Bu konuda tecrübeliydim. Evet tarihçi değildim, edebiyatçı değildim ama, bu işi seviyordum. Bundan önce yazdığım iki eserim vardı. Bu eserleri ses kaydı alarak, araştırma yaparak yazmıştım. Kendime güveniyordum. İlk olarak yazılan metnin üzerine ara başlıklar koyarak metnin daha anlaşılır bir duruma gelmesini sağladım. Daha sonra her ilçede ismi geçen mücahitlerin isimlerini köy köy listeledim. Tabi eski köy isimlerini yerine yeni isimleri de yanına yazmayı unutmadım. Çalışmaya Hassa ilçesinden başladım. Orada bulunan arkadaşlarımdan ( Burada hemen Nuri ÇOLAKOĞLU, Mustafa KODAZ adlı arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar bana çok yardım ettiler.)  Görüşerek daha önce tespit ettiğim kişilerin isimlerinden yola çıkarak çalışmaya başladık. İşimiz zordu. Çünkü aradan 100 yıl geçmiş. Olayları yaşayanlar yok. 100 yıl önce yaşayanların da soyadı yok. Lakabı var. Bu lakaplardan yaşlı, ama zihni açık kişilerden şimdiki soyadlarının ne olduğunu tespit ettim. Bazı kişilerin nesilleri bittiğinden, bazılarına ulaşamadığımdan görüşlerini alamadım. Ulaşabildiklerimle sesli söyleşiler yaptım. Daha sonra bu aldığım ses kayıtlarını açarak yazıya döktüm. Diğer İlçeler Kırıkhan’da, Reyhanlı’da, Altınözü’nde, Antakya’da çalıştım. Ulaşamadığım, kişiler ve aileler oldu onlardan özür diliyorum. İsterim ki bu eser yazıldıktan sonra yeni baskıları olur da, oralarda eksiklerimizi tamamlarız.
Kuseyr denince akla Altınözü gelir. Bende Altınözü…?…… kaymakamıyla görüştüm. Elimdeki eseri gösterdim. Yapmak istediklerimi anlattım. Sağolsun beni çok candan dinledi. Görüşümün makul bir istek olduğunu söyleyerek, beni çok heyecanlı bir şekilde uğurladı. Daha sonra, bölgenin edebiyat ve tarih öğretmenleri ile ve Altınözü Belediye başkanının da olduğu bir toplantı yaptık. Orada konuyu anlattım. Nasıl bir çalışma yapacağımızı söyledim. Öğretmenler gruplara ayrılarak bölgede çalışmaya başladı. Alan çalışmaları, malzeme toplamalar ve söyleşiler ses kayıtlarını bana gönderdiler. Ben de bu ses kayıtlarını açarak yazıya döktüm. Bu yazıya dökülmüş söyleşileri, ana metni bozmadan, ismi geçen mücahitlerin torunlarının söyleşilerini, dip not olarak yerlerine monte ettim. Eser bu şekilde ortaya çıktı. Bu arada genel bilgi almak için bölgenin yaşlı tanınmış kişilerinden yapılan söyleşileri de ekleyerek, bu söyleşide belirtilen mücahitlerin izini sürerek, çoğu zaman torunlara ulaştık. Bu çalışmalarda Emeği geçen Altınözü’nde öğretmen olan Naci Akkaya’ya, Özlem Özgün’e ve Abdulla Turuç  arkadaşlara çok teşekkür ederim. Çalışmaya katılan ların çalışmalarını eklerken kimden alındığını dip not olarak yazmaya özen gösterdim.
Bu eseri kitap halinde yayınlamasında maddi ve manevi desteğini esirgemeyen Altınözü Kaymakamı Bülent UYGUR ve Rıfat SARI Altınözü Belediye Başkanına teşekkürlerimi bir borç bilirken, Başta Altınözü halkına ve Hatay’ımıza hayırlı olsun dileklerimi arz eder, Hatay’ın kurtuluş mücadelesine değişik bir pencereden bakmanın bir katkı olması dileklerimle ,tüm ahırete intikal eden geçmişlerimize rahmet dilerim.01.01.2021
                                                                İsmet BOZOĞLAN
                                                       Emekli İlköğretim Müfettişi   
            Araştırmacı - Yazar
 
Açıklama: 12919692_1036532673106825_4631523855374985144_n
 
İsmet BOZOĞLAN KİMDİR?
 
 
Suriye-Bayır-Bucak Türklerinden olup, 1949 Suriye-Laskiye-Gebere köyünde doğdu. 11 kardeşten 10’uncusudur. Ailesi kendisinden büyük ağabeylerini Türkiye’de yetiştirme yurtlarındaki okullara gönderdikten sonra, 1950 yılında sınırı aşarak Anavatan Türkiye’ye ailecek göç ederek Hatay\Kırıkhan’a yerleşmişlerdir.
İlkokul ve Ortaokul tahsilini bitirdikten sonra Kırıkhan’da Lise olmadığından Antakya Lisesi Edebiyat Bölümü’nden 1965-1966 Eğitim-Öğretim yılında mezun oldu. Ailesinin maddi durumları nedeniyle yüksek tahsiline Ankara Ziraat Fakültesi’ni kazandığı halde devam edemedi. İki yıl tarlada pamuk toplama, çapa kazma ve komisyoncunun, muhasebecinin yanında çalışarak hayata yeni bir bakış kazandı.
Hatay Kız Öğretmen Okulu’nun fark derslerini vererek İlkokul öğretmeni oldu. 1968 Eylül ayında Kırıkhan Kurtuluş İlkokulu’nda (Sarı Okul) göreve başladı.
1970 yılında evlendi. Aynı yıl kısa süreli askerlik görevini yaptıktan sonra geri kalan süresi için er öğretmenlik görevini Diyarbakır\Lice’nin Sığınak (Banaderan) köyünde Müdür  yetkili öğretmen olarak yaptı.
1972-1973 Eğitim-Öğretim yılında Hatay-Altınözü Erbaşı köyüne, aynı yılın sonunda Kırıkhan’ın Çiloğlan Köyü İlkokulu’na ataması yapıldı.
1975-1976 Eğitim-Öğretim yılında Kırıkhan Atatürk İlkokulu’na öğretmen olarak verildi. Bu okula 1978 yılında Okul Müdürü oldu. Öğretmenlik görevini yaparken Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Matematik bölümünü bitirdi. 1980 yılında İstanbul\Çapa Öğretmen Lisesi’nde Bakanlığın açtığı 11 aylık Müfettişlik Kursu’nu bitirerek İlköğretim Müfettişi oldu. İlk olarak Tokat ilinde İlköğretim Müfettişliğine başladı. Orada Teftiş Kurulu Başkanlığı Yaptı.. 1987 yılında mecburu hizmetinden dolayı Gaziantep iline ataması yapıldı. Burada çalışırken 1989 yılında Hatay İl Kültür Müdürlüğü görevine ataması yapıldı. 1993 yılına kadar burada başarılı şekilde görev yaptıktan sonra, iktidarın değişmesi ile Muş iline sürgün edilince tekrar İlköğretim Müfettişi olarak Hatay’da göreve başladı.
 
Hatay’da görev yaparken 2010 yılında emekli oldu.
Halen Antakya’da oturmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır.
 
1974 Yılda Bayır-bucak Yardımlaşma ve Kültür Derneğini Hatay-Kırıkhan’da  kurdu. 
Görev yaptığı her yerde günün gelişmelerine göre memleket meselelerini kendi penceresinden çeşitli dergi ve gazetelerde makaleler halinde yazdı. Bilgi birikimini okuyucuları ile paylaştı. Basılmamış “Taşkala” ve “Boş Dava” isimli tiyatro eserleri yanında
 
1 “ KENDİ PENCEREMDEN MEMLEKET MESELELERİ  “ Adlı Kitabını yayınlamış olduğu makalelerini bir araya getirerek bastırdığı kitabı ile,
2 DÜNDEN BUGÜNE SURİYE TÜRKMENLERİ
                      -I-
BAYIR-BUCAK TÜRKMENLERİ Adlı kitaplarını Suriye Türkmen Meclisi kültür Hizmeti olarak yayınlanmıştır.
Ayrıca bu çalışmasından dolayı TÜRKSAV 23.ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASINA HİZMET ÖDÜLÜ ( 2018 ) ile ödüllendirmiştir.
3- DÜNDEN BUGÜNE SURİYE TÜRKMENLERİ
-II-
HALEP TÜRKMENLERİ
 
adlı kitabını bizzat yaşayan Haleplilerden dinlediği, ses kayıtlarını aldığı ve bulabildiği kadarı, ile belgelere dayalı olarak hazırlayarak kitabını bastırmıştır. 
 
4- “ Kuseyrli bir Mücahit ”
ABİDİN (ÇİRKİN)ERTUĞRUL’UN ANILARI
(1915-1938 İşgal yılları ve Hatay Devletine giden yol) adlı çalışmasını bitirmiş, bu çalışmayı Hatay-Altınözü Kaymakamlığı ve Belediyesi tarafından bastırılmıştır.
Ayrıca Suriye Türkmen Meclisinin projesi olarak “ Dünden Bugüne Suriye Türkmenleri  -III- Hama-Humus Türkmenleri “ ile ilgili çalışmalarına devam etmektedir.
 
.
                                                                                     İsmet Bozoğlan
                                                                               Emekli İlköğretim Müfettişi
                                                                                   Araştırmacı-Yazar
 
 
İÇİNDEKİLER
 
1.BÖLÜM
1 Anılarımı niçin yazdım.
2 Özgeçmişi
3 1914-1914 yıllarının acılı günleri
4 Cişir Şuğüurlu Zeki Ağa’nın Arap Devleti kurmak için gelişi
5 Antakya gençlerinden (Cevri Anlar,Terzi Ahmet İsmet Hacı bey, Kambur Ferit ) tarafından posta haneyi basmaları.
6 İbrahim Haneluki
7 Türkmenzade  Ahmet Ağa.
8 Arap Devletinin 2.3. günü Arap bayrağının indirilmesi
9 Bundan sonraki günler (Boynuzlu asker konusu )
10 Dedebey zade Hakkı bey.Amcası Hacı Hasan bey, Papooğlu Mustafa Ağa, Ömer Hocaoğlu Mehmet Ağa, Hıdır oğlu İbrahim Ağa, Kara Hasan, Deli Ağa, Çaylı Hacı ) adlı Gençliğin olaylara karşı tepkileri
11-Suphi Bereket’in ailesi ile  Halep’e gidişi.
12-Akbez Şehli Manastırrı baskını ve Akbez’li Çil Kerim’in ilk şehit oluşu.
13- 15-Kasım 1917 ‘de yaşananlar.
14-Affanlı Şakir Kavvas’ın çalışmaları.
15- 1919 Bölgede teşkilatlanmada önde gelen çete reisleri.( Hamza Ağa, Hakkı Bey, Garipoğlu Ali bey Ağa, Narlıcalı Ahmet Çavuş, Hıdır Çavuş, Karsu köyünden Kamil Ağa, Ermence Köyünden Şeyh Bekir Ağa, Büyükburç Köyünden Dik Ömer, ve Hayro Çavuş, Beberte Köyünden Köse Ali, Alakent Köyünden  Haydut Yusuf Ağa, Ahmet Mursaloğlu.
16- İkinci toplantı ( Marmeras ziyaret köyü )
17-Gizli toplantılar sonunda Hakkı beyin başına gelenler.
-Fransız askerlerinin köyleri işgalinde Hacı Talip Ağa ve Mukabrıs Köyünden Nuri İskif efendinin askerlere karşı misafir etmeleri.
18-Hakkı beyin çalışmaları ( 7 arkadaşı ile teşkilatlanmaları)
20- 1919 yılının son günleri.
20- Karlı bir gün
21- Karsu’ya çetelerin gelmesi
22-  1.Şubat Antakya baskını ( Topal Mustafa, Şirinceli Aliko, Hamit Çavuş)
23- Kazıklı Köyü ( Tayfur bey, Necip Uveyt )
24- Salkın’ın İskat Köyünden Akil adında genç
25- Demirköprü savaşları( Keskincikli Ahmet Tekerli, Keskincik köyünden                       Nevraz, Mehmet Emin Accuba
26-İstenmeyen Olaylar (sayhondan gelen kuvvet Firfiri köyünden Sadık Hacı İsa Ağa )
27-Kurye Köyünün karargah olması ( Abacı Methi,Nuri Aydın Konuralp bey, Cemil Cemaligil, Affan Efendi, Hayro Kasap )
28- Antakya niçin ölüm kalım savaşına katılamadı.
30- Kahramanmaraş Gaziantep ve Urfa’nın kurtulmasında Hatay Kuseyrli mücahitlerin mücadeleleri.
31- Güzelburç Savasşı ve Antakya Mücahitleri.
Osman Çavuş, Kel İzzettin Çavuş, Sırık Şükrü, Afara Faris, Mazlum Şükrü, Şevki Alves, Abdo Gemmuş, Kamil Arafat, Acem İbrahim, Karsu Köyünden Topal Mustafa,
32- Yüzbaşı Asım beyin Topal Mustafa’yı öldürtmesi ve bölgeye etkisi
33- Paslıkaya Köyünde  Hamza Ağa’nın evine gelen İnayet Mursaloğlu 2. Kolordu Komutanı Çerkes Süleyman beyin gelişi.
34- Fransızları surlardan yukarı çıkarmayan imanlı mücahitler.
35- Asım beyin bir mektubunu Adalı’ya göndermesi.21.Temmuz.1921
36- İzzettin Çavuşun haberi ile Kırıkhan Ceylanlı köyünde karargah kurulması
Ceylanlı Köyünden Hasırcıların yardımları
37- Ceylanlı’dan Delibekirli köyüne gidiş
38- Belen Baskını ( Nevraz Mimamı’nin şehit oluşu )
39- Belen Baskınının 2. 3.4. 5.  Ağustos1920 günleri.
Aşık haci, Çolak Veli, Kel Okka, Gevik Mehmet, Çörtük Haci,  Kara Veli
40- Baskının 6. Günü.
41- Geri çekilme Kıcı köyü Üzerinden Delibekirli köyüne ve Ceylanlı köyüne dönüş. ( Hakkı beyin getirdiği Katır Topu )
42- Karaİbrahim Ağa kel İzzettin Çavuşun Liderliğinde Fransız askerine karşı savaş. (Alan yaylasında Kara Mehmet’in evinde kalınması)
43- Geri çekilişin 2. Günü ( Hassa’ya Şevki beyin boş evleri, Teyekli Koca Ali bey, Milli kaymakam)
44- Boklukaya Harbi
Harbin 3. Günü Dağlı Hacı Abdullah, Dağlı Hacı Bostan
45- Şair Aşık Hacı’nın şiiri ve Boklukaya harbinin ardından gelişmeler.
46- Asma Köprü harbi
47- Hassa’dan Kahramanmaraşa gidilirken çekilen sıkıntılar.
48- Maraş’ta yaşantı talim etmeleri
49- Kuseyr bölgesinde mücahitlerin durumu
50- Maraş’tan Antep’e yolculuk.
51- Burç Köyünde ağırlanışları ve çektikleri sıkntılar
52- Kilis Cengin karargahına hareket ve köydeki yaşantı.
53- Telhabeş harpleri ve çekilen sıkıntılar.
54- Antakya Havalisi mücahitlerinin başına gelenler ve kahramanlıkları
55- 1920 yılının Kasım ayı Cengin’ den Antakya ‘ya hareket
Gümit köyüne Reşa ağalarının yanına varış.
56- İbrahim Hamza Demirköprü’de alınan kararlar.
( Büyükburç köyünden Dik Ömer ve Hayro Çavuş )
57-Cisir Şuğur harbinde Fransızların harp taktiği ve Derküş savaşı
58- Lazkiye’den Yayladağı üzerinden Fransız saldırısının püskürtülmesi.
59- Silahları Halepten temin edilmesi
60- Cengin Karargahında iken Besni’ye görevlendirilmesi
61- Fransızların Kışladan Surlara hücum etmeleri (Harbiye Üzerinden )
62- Sadık Hacı İsa’nın Öncülüğünde Fransızların Cisşir Şuur üzerinden Kuseyr köylerine hücumları
63- Bedri Beyin Karbeyaz köyünü terk edip Harim’e kaçışının sonuçları.
64- Karsu Köyünün işgali ve tüm Kuseyr Köylerine baskılar.
65- Fransızlara karşı, Abdülselam Ağa, Talip Ağa Şen Köyünde kuvvet toplamaları
66- Bölgenin ileri gelenlerinin toplanarak hapise atılmaları.
67- İşgalin 5. Günü Akil ve Hakkı beylerin Büyükburç Köyüne yakın yerde toplanılması ve alınan kararlar.
68- Fransızların baskını ve sonuçları
69- kuseyr Mücahitlerinin kahramanlıklarının hiç dile getirilmemesi.
70- Fransızların harbiye üzerinden Şenköyüne saldırıları
71- Yeni yapılanma, Asım beyin baskınları
72- Asım bey’in öldürülmesi ve kumandanların durumu yatiştırmaları
73-Özdemir beyin duruma el koyması.
74- maraş’tan 5 katır yüklü silahla Hassa’ya gelinmesi yeniden tesşkilatlanma
75- yeniden mücahit toplama ve toparlanma Selim- Murat adlı gizli teşkilat kurulması
76- Samandağı’nın Mıyadun köyünden geçen Fransızlar Yayladağı’nı hedef almaları ve  Büyük savaş OĞLAKÇI SVAŞI
77- Çevre köylerin yardımları, Dörtbir yandan Fransızlara karşı saldırılar 
Bayır-Bucaklı gençlerden Şeyh rabah kuvvetleri ile Selim Kavurma, Suphi Latikiya, Hayro Kasap
78- Fransızlar çaresiz , Ankara ile anlaşmaya gidilmesi
79- Özdemir beyin Maraşa çekilmesi silahların bırakılması.
80- Fransızların 1918’de  çıkarma yaparak hatay’ı işgali ve diğer illerin işgalinin sonuçları.
81- Mücahitlerin birbirlerine düşmeleri Fransızların para ile satın alması ve sonuçları.
82- Maraş’ın kurtuluşu
83- Aslan beyden dinlediği bir öykü.
84- Çevre İl ve İlçelerde Fransızlara karşı mücadeleler.
85- Pozantı’da Kara Hasan beyin bir tabur Fransız askerini esir alması.
86-Gaziantep müdafaası Şahin bey
87- Kuseyr ve yöresinin kahramanlıklarının yazılmaması, dillendirilmemesinin sebebi merkeze bağlanmayışıdır.
88- Ermenilerin ağaların yanına işçi olarak yerleşip güçlenmesi mücahitlerin başka yerlere göç etmeleri.
89- Hudutların tespiti.
90-Ermeni asıllı doktor Altunyan ve bölgenin ekonomi durumu( İbo Cindar, Koco) Hüseyin Paşa,Söğütlü Arif Çörtük, Gök Ali, Afrit Mehmet karagüllenin çocukları.
91- Narlıhöbürlü Mahmut beyi ortak yaparak bölgenin kömür işinden zengin olunması
92- Kurye Köyünde Sait Afara’yı süngü ile şehit edilmes.
93- Candaroğlu Çetesinin yaptıkları ve sonu.
94- Sözü geçen mücahitlerin toplanrısı ve görevlendirilmesi.
95- Amuk ve Kusey köylerindeki Başıbozuk düzen içinde mücahitlerin yaşam mücadelesi.
96- yabancı şirketlere baskın planının uygulanması.
97- Mücahitlerin evlerine giderken karşılaştıkları zorluklar
98- Hakkı beyin Akrabası Hacı Kadir Akgöl’e mücahitlerin gönderilmesi.
Tekrar kuseyr dağlarında Kurye köyünde toplantı.( ziver paşadan yardım alınması) Fransız baskını.
99- Abit Çirkin’in başından geçen bazı olaylar.
100- İdlip yakınlarında alınan karar ve uygulamalar.
101- Kilisten geri dönüş ve Antakya karakollarının baskını
102- Karafakılı savaşı
103- Milis çetelerinin kendilerini Antep’e ve Osmaniye’ye atarak kurtarmaları.
104- hakk beyin görevlendirmesi ile Azez’e Yuzbaşı Noteriye ile buluşması.
105- Antep valisi Talat bey yardımları ile Cindaroğlunun Akil tarafından temizlenmesi.
106- Mücahitlerin Antebe yerleşmeleri ve son akın.
107- Savaşın sonunda Mücahitlerin yaşam mücadelesi.
108- Mücahitlerin yaşantıları
109- Suphi bereket olayı
110- Telavivi Amuk gölünde kurma teklifi
111- Küseyr ailesinin dururmu
112- Memlekete hizmeti olanlar.
113- Gaziantep valinsin İskenderundan Antakya ya gelişi
114- 1936 hatay Davasının konuşulduğu yıllar.
115- Bazı lider durumunda olanların köylerini terk etmeleri (Kurtuluş cemiyetinin kurulması)
116- Gaziantep’e gidiş ve Özdemir beyin karşılaması.
117- Elbistanlı İsmail Dedenin Koco Ağaya nasihatı.
118- 1937 Hataya giriş çıkışların pasportla olacağı
119- Antakya’da yaşantı
120- Fransız baskınları
121- Fatikli köyünde başlayan Araplık, Türklük çatışmaları.
122- Fransızların Türklük Araplık politikaları ve sonuçları.
123- karşı atak
124- Aktepe’de Halk evinin açılması.
125- Türk Askerinin Antakya’ya girirşi
126- Fransız askeri ile Türk askerinin aynı zamandaki durumlari
127- Bilal Çavuş olay ve Cevdet Açıkalın’ın baş murahas olarak gelişi seçim hazırlıkları. (Ermenilerden Haçadur ağa ile Hiristiyanlardan Dr. Basil Huri )
128- Hatay Devletinin kurulması ve ilk günleri
129- Atatürk’ün ölüm haberi ve halkın duyguları
130- Vali Şükrü Sökmen Süerin gelişi 2. Günü Tayfur Sökmen’in ayrılışı.
131- Yeni dönem içinde mücahitlerin durumu
132- Geçim sıkıntısı ve çevrenin baskıları.
133- yeni Hükümetin mücahitlere değer vermeyişi.
 
II.BÖLÜM
01- Naci Akkaya, Özlem Özgün ve Abdulla Turunç’tan oluşan heyet tarafından yapılan, alan çalışmasındaki genel bilgi mahiyetindeki söyleşileri II. Bölüm olarak, niçin kitaba ekleme gereği duydum.
02- Karbeyaz Köyünden:
İbrahim Değer, Mehmet Salih Asil, Mustafa Kuzu, Ali Asil
03- Keskincik Köyünden:
Abdülvahap Erdem, Mehmet Keşşür, Necip Baykuş, Mehmet Yesul ve Ahmet Keşşür ( Ahmet Çavuşun Torunları)
04- Kozkalesi köyü:
Ahmet Alkan(Ahmet Reşit’in torunu),Fatma Kalın,Halil Atalay, Sabahattin Dönmez(Mehmet Kuş’un Torunu)
05- Antakya Merkez:
Cemile Gaye eker, Sevil Tazeaslan ( H. Arif Ağanın torunu)
06- Altınkaya Köyünden:
Remzi Karaçete (Ahmet Raşit’in torunu),Hamza Tazesavaş(Hamza Ağa’nın torunu)
07- Sofular köyü:
Mehmet Ali Türkan(Çapur Osman’ın Torunu), Haci Osman, hamut kuş, Hüseyin Kuş, hasan Emir, haci fethi Önalan (Kurt Selim’in oğlu),Mehmet Emir, Recep çavuş
08- Enek Köyünden:
Mustafa Altınoğulları
09- Kamberli Köyünden:
Ahmet Reşit
10- Kurye Köyünden:
Kuryeli Şkrüoğlu, Yusuf Kenan Karaca (h.Şükrü karaca’nın torunu, Dedesinin babası İngiliz Şükrü)
11- Karsu Köyünden:
Kamil Dönmez (Kamil Ağa’nın torunu),Haci Raşit Özdemiroğlu, Ali Pehlivanoğlu, Mehmet badevioğlu
12- Büyükburç Köyünden:
Halil Oğlu bereket Yılmaz
13- Com (sivrikavak Köyünden:
Rıfat Bulanık
14-Fotoğraflar:
14- Hatay ile ilgili yazılan tespit edebildiğim kitaplar.
 
 
Açıklama: IMG-20191020-WA0014
Hatay Mücadelesinde Kuseyr Mücahitleri
( Evlatlarının ve Torunlarının bakışları )
1-Anılarımı niçin yazdım
Birinci Cihan harbinin başlaması ve sona ermesi ile Güney ellerimizin Fransızlar tarafından işgal edilmesi Antakya ve havalisinde silahlı milli savaşların nasıl başlamış ve nasıl devam etmiş olduğunu ve İskenderun sancağının muvakkat Fransızlara bırakıldığını ve bu uğurda yapılan silahlı siyasi hizmetlerin nasıl yürütüldüğünü büyük Atatürk’ün kurtarıcı işareti ile hatay davasının nasıl başlamış olması ile hatay Devleti’nin kurulduğunu hatay’ın Meclisi tarafından nasıl 
karar alınarak hatay vilayeti olarak 23 Temmuz 1939’da anavatana katıldığını içeren yazımıza hiç kimseye taviz vermeyerek ve yine hiç kimseye haksız yere iftirada bulunmamak şartı ile özet olarak başlamış bulunmaktayım Saygılarımla 
2-Özgeçmişi
Önce kendimi tanıtayım Hatay ilimizin Altınözü kazasının Paslıkaya köyünden Çirkin ailesinden 1902 senesinde dünyaya gelmişim. Babam Mehmet Hacı Çirkin maldar bir adam olmakla nalbantlık ta yapardı esas ailemiz Emirli oğullarından gelmiştir Dedemize Abdurrahman hattapoğlu da derlermiş de nakliye işleri ile uğraşırmış ve halen ailem köyümüzde çirkinler diye devam eder Çocukluğumda medreseye Devam ederdim bir müddet . 
 
 
 
 
 
YERKÖY'LÜ BİR ŞAİR-
YAŞAR DEMİR
 
 
YAŞAR HOCA’MDAN İKİ GÜZEL ESER “AŞK PINARI VE YALNIZLIK”
 
 
“Yalnızlık tek kelime söylerken kolay / İçini ateşler bir yaksın da gör / Akşam olsun güneş dalsın uykuya / Yıldızlar semaya bir çıksın da gör. “
 
Yaşar Demir Edebiyat öğretmeni şair, yazar... Yerköy’de bulunduğum 
 
 
dönemden beri tanırım kendisini. Eli kalem tutan, duygusal, kendi halinde sakin değerli bir dostumdur. İyi bir eğitimci oluşunun yanı sıra yazarlık yönünün de bulunduğunu keşfedince onunla ilişkilerimiz daha sıcak, daha candan devam etti. Yazılarını biliyordum, ama şairlik yönünü daha sonradan öğrendim. Sessiz, sakin çalışan, ama derinden devam eden kıymetli bir öğretmenimizdir, O. Onu keşfetmemiz geç oldu dersem, yanlış ifade etmiş olmam, sanırım.
 
“Efkâr gelir canı üzersin bazen 
 Gözünden gönlüne süzersin bazen
 Öz canından bile bezersin bazen
 Hayat umudunu bir yıksın da gör”
 
Şairin gönlü umman gibidir, ummana dalmadan şairi anlamak mümkün değildir. Dedim ya derinden derine ummanda yüzen balık gibidir şair.  Yaşar Hoca’m, edebiyat dünyasının ummanında derinlerde yüzmeyi tercih eden değerli bir dostumuzdur. Çalışmalarını takip etmeye başladığım da onu daha yakından tanıma fırsatı buldum. Çünkü o, okumayı, yazmayı seviyor; okuyana yazana büyük saygı duyuyor, tabii ki kendisi de saygıya layık bir insan. Şair ve yazar insanlar, duygusal olurlar; o da bu duygu deryasının en derinindeki yalnız yüzen yunus balığı gibidir vesselam...
“Derdin deryasında yundum arındım,
 Tepeden tırnağa gama büründüm,
 Ne boyun eğdim ne zayıf göründüm,
 Tenha yerde tustum tustum ağladım.”
Yaşar Hoca’nın şiirlerinde hüzün ağırlıklıdır, kendisi de zaten masum yüzlü ve ince düşünceli bir kardeşimizdir. Kimseyi üzmek, kırmak ve incitmek istemez; nezaketli ve beyefendi kişiliği ile dikkatinizi çeker. Onun için şiirlerinde duygusallık fazladır. Aşk, sevgi, dostluk, kardeşlik, özlem, ayrılık ve sitem duyguları dizelere dökülür. Hece ölçüsünü ustalıkla kullanan şair, edebiyatın ince nüanslarını da titizlikle kullanmayı tercih eder. Köşe yazıları, araştırmaları ve edebi sohbetlerinin yanı sıra güzel ve öz Türkçe’mizle yazılmış ölçülü şiirleri de bize şiiri sevdirmeye yeter diye düşünüyorum.
“Yazık bunca çaba bunca emeğe,
 Sevgi ağır gelmez seven yüreğe,
 Soğuk su katarsak sıcak yemeğe,
 Reva mıdır arabozanlık bize...”
Evet… İki güzel eserle (Şiir kitabı) huzurlarınıza geliyor kıymetli hocam. Gönül telinize dokunacak, bam telinizi sızlatacak, duygularınıza renk ve ahenk katacaktır. Severek ve beğeni ile okuyacağınız bu iki güzel eseri, sizlere takdim etmekten onur ve gurur duyuyoruz. Eserlerinin edebiyat dünyamıza hayırlı olmasını diliyor, başarılarının da daim olmasını temenni ediyoruz. 
Tebrikler Yaşar Hoca’m. Eline, emeğine, gönlüne sağlık. Bu güzel eserleri okumaya ve yorumlamaya devam edeceğiz inşallah, hayırlı olsun.
 
                                                                                            Ahmet SARGIN
                                                                                             Yozgat ŞAİRLER VE YAZARLAR DERNEİ BAŞKANI
 
 
 
 
    
O’NA SADECE ŞAİR DEMEKLE ONU ANLATAMAYIZ!
 
ERHAN PALABIYIK/GAZETECİ-YAZAR-ARAŞTIRMACI
 
Yaşar Hoca’mın, şiirlerini okurken roman, öykü okuyor hissini duyumsarım. Hoca, kalemini öyle ustalıkla ve sadelikle kullanır ki kendinizi tarif edilmez bir duygu seli içerisinde bulursunuz.
Edebiyatta, sanatta ve kültürde kendi dilinizi kullanırsanız eserleriniz, karşısındaki insanlara tarif edilemez bir haz verir. Türkçe de günümüzde evrenselleşmiş bir dil niteliği kazanmıştır. Tüm dünyada karşılık bulan dilimizi eserlerimizde en iyi ve en güzel bir biçimde kullanırsak şiirlerimiz, romanlarımız, öykülerimiz de yerellikten kurtulup evrensel bir değere dönüşür. Her yazar, sanatçı kendi  anadilini konuşmakla beraber yazmalıdır da. Ancak öyle güzelleşir ve zenginleşir bizin resmi ve anadilimiz Türkçe. Aksi takdirde dil konusundaki yasaklar, dilimizi ve tüm ürünlerimizi kısırlaştırır ve verimsiz bir hale getirir.
Türkçeyi en güzel kullanan, yazan Yaşar Hocam, Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Nazım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek, Attilla İlhan, Cemal Süreyya, Ahmet Arif, Abdurrahim Karakoç kadar aşkını, sevdasını dışa yansıtır. Semazenler gibi binlerce kez dünyanın etrafında dönüp Şemsi Tebrizî gibi döner, yanar ve divane olur; hakkı  arar, haklıdan yana olur. Adaleti, kardeşliği ve dostluk duygularını insanlar arasında köprüye dönüştürür.
Yaşar Hoca’m, sadece aşk şiirleri yazmaz. Türkiye'yi ve insanlarımızı, tarih ve kültürümüzü de yazar. Ülkesine ve inançlarına son derece bağlı bir aydın ve bilgedir. Sosyal, siyasal, toplumsal ve evrensel nitelik ve değerleri de içeren şiirler yazar. Duygu, aşk, sevda, hasret yüklü özgür bulutlar gibidir. Ama son derecede gerçekçidir. Gününü, ayını ve yıllarını yaşadığı coğrafyanın sorunlarına ayırır.
Muhafazakâr bir demokrattır ama hiçbir zaman tutucu, fanatik değildir. Hoşgörü kültürünü özümsemiş değerleri barındırır. İnsanları karşılıksız ve sınırsız sever yaratandan ötürü. Köklerine bağlıdır. Sadece şiirler yazan birisi değil, tam tersi son derecede duyarlı bir aydın ve demokrattır. İnsancıl duygular onu bir çelik zırh gibi sarmış, bilimle, sanatla, edebiyatla, kültürle donatmıştır. Yüreğinde, beyninde öyle duygu ve düşünceleri barındırır ki evliyaları, filozofları, düşünürleri kıskandırır, çatlatır. Hoşgörüsüyle, sabrıyla, farklılığıyla ortaya çıkar her zaman. Son derece mütevazı, hoşgörülü ve kibardır, Güzel giyimi ve kuşamı, harika bir Türkçe’siyle bir klasik eğitimciden, edebiyatçıdan ziyade karizmatik yapısıyla tam bir beyefendidir. Tabii bu  konumu  işyerinde ve toplumda sürekli  konuşulur ve tartışılır bir hale dönüşür  çoğu zaman da.
Yaptığı yerel ve ulusal nitelikteki tv ve radyo programları, gazetelerde köşe yazılarıyla, makaleleriyle öncülüğünü ve farklılığını ortaya koyar.
Kırsal ve dar bir toplumsal coğrafyada yaşamak ona deneyim kazandırır ve o insanları sevmesini sağlar. Binlerce genci  tıpkı bir ormancı titizliği ile fidan olarak yetiştirir ve onların birer gölgesi olan, topluma yararlı birer çınara dönüşmesini bekler ve onların geldikleri mertebelerden gurur ve onur duyar. Binlerce çınarı yetiştirmekte elbette sabır ve bilgi, deneyim gerektirir.
Şiirlerinde umudu, kavgayı, mücadeleyi, azmi, iradeyi, aşkı, vatan sevgisini gerçekçiliği, geçmişin izdüşümlerini ve geleceğin aydınlığını görmek de mümkündür. Sadece sözcükleri birbirine ekleyip, ulayıp şiir katarları oluşturmakta onun için önemli değildir. Şiirlerin duyguya, gerçeğe ve eyleme dönüşmesini, birer meşaleye dönüşmesini, toplumu ve geleceği aydınlatmasını sabırla, sınırsız bir iradeyle bekler Yaşar Hoca.
Yaşadığı coğrafyanın geri kalmışlık anlayışının çok üstünde bir entelektüel tavır sergiler; olayları ve gelişimleri yakından irdeler, analiz eder.
Ahmet Yesevî, Bâyezid-ı Bistami, Yunus Emre, Ahi Evren, Şey Bedrettin, Pir Sultan Abdal, Seyit Nesimi, Dadaloğlu, Köroğlu, Karacaoğlan, Âşık Veysel, Muharrem Ertaş ve Neşet Ertaş, Yozgatlı Hüznî kültürü ve felsefesi vardır şiirlerinin mayasında. Yüzden fazla şiirini severek, zevkle okuduğum Yaşar Hoca’mın şiirlerinin bestelenip, okunmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Şairin en büyük mutluluğu yaşayacağı an olduğu bestelenmiş bir şiir onu daha  ileri bir noktaya ulaştırır, başarısının artmasını sağlar. Şiirlerini okuduğum ve arkadaş, dost olduğum hocamı da şimdiye kadar hiç görmedim, görüşmedik, oturup bir sohbet edemedik, bir bardak çay, acı bir kahve bile içemedik. Ama gönüldeşliğimiz yıllardır sürüyor. Dilerim bir gün bir araya geliriz de dostluğumuzu perçinleriz.
Yerköy’den birçok ünlü şair, yazar, sanatçı, halk ozanları, araştırmacılar çıkmış, yetişmiştir. Muharrem ve Neşet Ertaş’lar Yerköy ilçesinde yıllarca yaşamışlar ve ilçeyi çeşitli nedenlerden dolayı terk etmişlerdir. Bizim sahip çıkamadığımız Ertaş’lara Kırşehir sahip çıkarak heykellerini dikmişlerdir. Saray köyünden Şükrü Erbaş’ı herkes tanır, ünlüdür. Ama Yerköy’e hiçbir zaman değer verilmez, Ankara’da, İstanbul’da, Diyarbakır’da ve yaşadığı Antalya’da herkes tanır ve şiirlerini okur. Yaşar Demir de gönüllere hitap eden, içimizdeki şeyleri dışa vuran bir şair olmasına rağmen, yaşadığı ilçede gereken önem verilmez. Yerköy ilçesinde bir şairin, ozanın, gazetecinin, sanatçının, hatta Milli Kurtuluş Mücadelesi’ne can vermiş şehitlerimizin bile adlarına rastlayamazsınız. Caddelere, meydanlara, sokaklara, resmî kurumlara bu değerli insanlarımızın adları verilip, onurlandırmalıyız.
2021 yılında hazırlayıp yayınladığım Yerköylü şairler, yazarlar ve ozanlar adlı  711 sayfalık kitabımda Yaşar Hocama imkânlarımız ölçüsünde yer vermiştim. 
Yaşar Hoca’mın Aşk Pınarı ve YALNIZLIK adlı şiir kitaplarına bakarak onun sadece aşk üzerine yazdığını düşünmeyin, yoksa aldanırsınız. O Mariana Çukuru kadar derin, Everest Tepesi kadar yüksek, Yerköy Ovası kadar engin, Mevlana kadar hoşgörülü ve sabırlı, evrensel bir düşünceye sahiptir. Kimi zaman, Cemal Safi, kimi zaman Ahmet Arif kadar asi, Nazım Hikmet kadar militan, Ahmet Kutsi Tecer kadar seyyah, Ümit Yaşar Oğuzcan kadar sırılsıklam aşık, Sezai Karakoç kadar özgün, Cemal Süreyya kadar sevdalı ve aşk saklambacı oynayan, İsmet Özel gibi ipin ucunu bırakmayan, Can Yücel gibi dobra dobra konuşan, Mehmet Akif Ersoy gibi ruhunun derinliklerinde istiklale ve istikbale dönüştüren, Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi vicdanının sesini dinleyen, Abdurrahim Karakoç gibi şiirlerini, türkülerini Mihriban’laştırıp destanlaştıran, Gülten Akın gibi haksızlığa ve adaletsizliğe isyan eden, Karacaoğlan gibi eline sazını alıp türküler çığıran, Memduh Şenol gibi şiirlerini bayraklaştıran, vatanlaştıran biridir Yaşar Demir.
Kısacası şair, aydın, demokrat Yaşar Demir, yaşadığı coğrafyada değeri yetirince bilinmeyen bir aydın, şair, eğitimci, düşünürdür. O’na sadece şair demekle onu anlatamayız, bu sözcük de yetersiz kalır. O Aygar Dağı’ndan, Çiçekdağı’na uzanan bir köprüdür, Yerköy’den akıp gidip Kızılırmak’a akan deli coş bir ırmaktır.
Her insan gibi şairler, yazarlar ve tüm sanatçılar da yaşadıkları dönemde değer görmek isterler elbette. Hocanın şiirleri okunup bestelenmeli, analiz edilmeli, genç nesillerle buluşturulmalı, adına imza günleri düzenlenmelidir.
İnsanın diğer bir insanı ille de görmesi gerekmez, diye düşünüyorum, karşındaki insanın eserlerini okuyup değerlendirdikten sonra, dostluğunda değeri paha biçilmez kumaş olur.
Kısaca yazmak istedim, ancak içimdeki tüm duyguları, düşünceleri yansıtmak isterdim. Değerli okuyucularımız  ve hocam beni bağışlasınlar lütfen…
Yaşadığım şehir olan Hatay’a yerleşmemden dolayı sizlerden çok uzaktayım. Bu nedenle sizlerle birlikte olamıyorum. Ancak çeşitli alanlarda eserler vererek kütüphanelerde sizlere sesleniyorum. Hatay’ın Kutsal Amik Ovası’ndan, Amanos Dağları’ndan sizleri selamlıyorum.
Yaşar DEMİR Yerköy’ün ve Yozgat’ın bir değeridir. Lütfen sahip çıkınız. O aynı zamanda bir kültür elçisidir; kitaplarıyla,  konuşmalarıyla, düşüncesiyle, duruşu ve ilkeleriyle. Hocamı kutluyor ve nice şiirli yaşam diliyorum. Allah yolunu açık etsin, mutlu ve sağlıklı yaşasın. Hocam menzile ulaşmak için omzunda heybesi, heybenin içinde kâğıt ve kalemiyle yoluna devam etsin. Saygılarımla…
 
 
YAŞAR DEMİR  KİMDİR?
 
 
1970 yılında Yozgat Yerköy’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise tahsilini Yerköy’de tamamladı. Daha lise yıllarında iken okulda düzenlenen şiir yarışmalarına katılmaya başladı ve pek çoğunda ilçe birincisi oldu.
Üniversite’yi Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı’nda bitirdi. Fakültede Saim Sakaoğlu’nun yönlendirmesi ile Halk Edebiyatına yöneldi. Âşık Kul Nuri, Osman Feymani, Hacı Karakılçık, Hilmi Şahballı ve Sadi Değer (Hasretî) gibi tanınmış halk şairlerinden derleme çalışmaları yaparak bu çalışmalarını Selçuk Ün. Halk Kültürü Araştırma Merkezine sundu. Yerköy’ün Köy Seyirlik oyunları, Yerköy Düğün Gelenekleri gibi derleme çalışmalarına devam etti. Âşık Kul Nuri –Hayatı, Sanatı, Şiirlerinden Örnekler- adlı lisans tezini hazırladı. Bu tez 1992 yılında Kültür Bakanlığı Literatürlerine kabul edildi. Konya’da yayınlanan Takdir ve Gözyaşı, Yozgat’ta yayınlanan Birliğe Çağrı gibi dergilerde yazı ve şiirleri yayınlandı. Takdir dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. Ulusal Ortadoğu gazetesinde köşe yazıları yazdı. Gözyaşı gecelerinde doğaçlama tiyatro ile sahneye çıktı.
1993 yılında Erzincan’da Öğretmen olarak göreve başladı. Aralık 1994-Temmuz 1995 yılları arasında 241. Kısa Dönem olarak Kocaeli Merkez Komutanlığı’nda askerlik görevini tamamladı. 1995 yılında Yerköy’e tayin edildi. Yerköy’de bulunan liselerde öğretmenlik ve müdürlük yaptı. Yerköy 2000 adlı derginin Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptı. Burada yayınladığı Denizkızına Mektuplar adlı denemeleri ve şiirleri çok beğenildi. Yozgat’ta yayınlanan Şehriyar adlı dergide yazılar yazdı. 
Ahmet Yesevi Üniversitesinde Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında tezli yüksek lisans yaptı. Anadolu Üniversitesi Adalet Bölümünü bitirdi. Ankara Yüksek İhtisas Üniversitesi ve İstanbul Esenyurt Üniversitelerinden Yaşam Koçluğu, Evlilik ve İlişki Danışmanlığı, Aile Danışmanlığı, NLP, Cinsel Terapi, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite gibi kişilik geliştirme eğitimleri ve sertifikalarını aldı.
Bir yandan öğretmenlik yaptı, bir yandan da halk edebiyatı derlemelerine devam etti. Yörede tanınmış bir halk şairi olan Esat Alp’in şiirlerini derledi. Esat Alp –Hayatı, Sanatı, Şiirleri- adıyla yayınladı. Hasan Kaplanî’nin hayatını ve şiirlerini derledi.
Gözlerin adlı sözleri ve bestesi kendisine ait türküsü Mehmet Kundak tarafından okundu. Henüz okunmayan pek çok beste türküleri vardır. Ülke genelinde pek çok Şiir festivaline davet edildi, pek çok antolojide yer aldı. Ayrıca kişisel gelişim seminerleri verdi, danışmanlık yaptı. Kültürel konularda pek çok televizyonda konuşmacı konuk olarak yer aldı. 
2022 yılında Liman Kültür Yayınevi’nden Aşk Pınarı ve Yalnızlık adlı iki şiir kitabı aynı gün yayınlandı.
Evli ve dört çocuk babası olan Yaşar Demir, öğretmenlik, şiir, seminer, danışmanlık ve yazı hayatına devam etmekte ve Yerköy’de yaşamaktadır.
 
 
 
SUNUM
 
-Okur olmayı bilen sizlere-
 
Yurdumun toprağı nasıl verimliyse insanları da öyle yetenekli ve becerikli: Her alanda güzel insanlarımız, geleceğe iz bırakacak eserler ortaya koyuyor. Yozgat’ımızda da Yerköy’den bir ses, bir nefes ve güçlü bir kalem; araştırmaları ve çalışmalarıyla takdirleri üzerinde toplayan bir öğretmen şair-yazarımız var: Yaşar Demir. 
Araştırma yapmak, hele bir edebiyatçıyı araştırmak, o kişinin tarihte bıraktığı eserleri ve izlerini takip etmek zor olduğu kadar da bir arkeolog gibi zorlu bir çalışmayı gerektirir ki bunu eminim Yaşar Demir hocam çok iyi hissetmiştir o eserleri oluştururken. Yetiştiği toprağın köy seyirlik oyunlarını, türkülerini, türkülerinin hikâyelerini derleyen ve bir edebiyat öğretmeni olarak mesleğinin hakkını veren araştırmacı, yazar, şair Yaşar Demir Bey’in çalışmalarını takdir etmemek ve onunla gurur duymamak imkânsız. Her eserinde halkın duyuş ve düşünüşünü su yüzüne çıkarmak, bilinmeyeni bilinir kılmak, milli kültürün harcına dokunup ona bir kürek toprak atabilmek ne büyük bir başarı.
Araştırmaları ve eserleri ile Kültür Bakanlığı’nın adıyla  anılan şairleri arasındadır Yaşar Demir. Şiirlerini okuyacaksınız bu eserde ve gönlü dağlayan aşkı, insan ilişkilerindeki sosyal ve toplumsal olayları nasıl dizelerin içine ilmek ilmek işlediğini göreceksiniz. Sadece hecenin bir su gibi akan akıcılığını, kafiyelerdeki ustalığı görmüyoruz şairimizin şiirlerinde; şiirin serbest dalgalarında da kapılıp kayboluyorsunuz şairin gönül dünyasında.
İnsanlığın güzelliğini gönül diliyle anlattığı 
“Arı tek çiçekten alır mı balı 
 Öyle olsa balın kalır mı tadı 
 İnsanın insanda olsa muradı 
 Gönül evi mamur ümranlık bize” dizeleriyle şair olmayanı bile şair yapası geliyor sanki.
Aşk ile yanan yüreğin sevdası içinde kayboluşunu “Senden geçtim artık /Sende onu arıyorum” demek kolay değildir. Bu eserde  “sevgilinin yokluğunu başıboş bir yokluk olarak gören” , “sevgisizliği hoyrat dillere neden kılan” şairin hecenin duraklarındaki ahengini hissede hissede gönül ummanında gezeceksiniz. Bir yerlerde bir denizkızı, “geçit vermez dağlar varken arada”  mutlu olacak ve kendine yazılan şu mısralar dökülecek dudaklarından:
“Bugün yağmur yağdı Deniz Kızı 
 Üşüdün mü ıslandın mı sen 
 Bilemiyorum 
 Geçit vermez dağlar var aramızda 
 Çağırma yanına gelemiyorum”
Türk sanatına, kültürüne katkılarda bulunan yetenekli, azimli hocamız, kendini hem toprağı Yozgat’a hem de edebiyat çevresine tanıtıp sevdiren bir güzel yürek. İnanıyorum ki elinizdeki bu eserde sayfalara nakşedilen şiirler, birbiri ardına zevkle okunacak. 
Yolunuz açık olsun sevgili meslektaşım, hemşehrim. Yetiştirdiğiniz öğrenciler gibi eserlerinizle de geleceğe iz bırakacaksınız. Sevgilerimle...
 
                                                                                                                     SERAP  
                                                                                                                 DEMİRTÜRK
                                                                                                                      Eğitimci-Yazar
 
 
 
HATAYLI, JEOMORFOLOG VE YAZAR
ERDAL ALTUNLU
 
Görevimin Başındayım Kitap Açıklaması
 
Yazarın eserde kullandığı dil çok yalın, akıcı ve sürükleyici. En büyük özelliği ise Türkçeyi sade ve halk diliyle kullanıyor olmasıdır. Bu sebepten, ifadeler de diyaloglar da, okuyucuya daha sevimli, daha yakın ve yaşadığı toplumdaki birinin konuşması gibi gelmektedir.
Okurken olaylar okuyucuyu büyük bir ilgiyle neticeye doğru sürüklemekte.
Sonucun ise nasıl biteceğini, nasıl bir espriyle noktalanacağını, okuyucunun önceden kestirmesini, olağan dışı kabul etmeli.
Okuyucu öyküyü okuyup bitirdiğinde ise, yüzlerindeki sevinç görülmeye değer.
Yazar fantastik olaylara dayanan öyküleri değil de yaşanan veya yaşanacak olayları kaleme alması, öykülere bir başka renk, bir başka canlılık ve bir başka renk katmaktadır. Her öyküde, bu yaşanmışlığın izlerini görmek mümkündür.
Diğer kitaplarında olduğu gibi, bu kitabında da yazar, mizahın çarpıklıklarını, çelişkilerini abartmadan, kimseyi incitmeden ve kimseyi kırmadan, ince bir dille gözler önüne sermektedir. Onun için öykülerde ince bir mizah tebessümünü veya mizah düşüncesini görmekteyiz.
Siyasetin, günlük olayların ve çarpıklıklarının, düşündüren ve güldüren yanlarını anlatan Görevimin Başındayım adlı 11 öykünün anlatıldığı kitap, okuyucuda derin izler bırakacaktır.
 
 
 
ERDAL ALTUNLU'NUN ÖZGEÇMİŞİ.
 
1942 yılında, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde dünyaya geldi. Üniversiteyi bitirdikten ve MTA, YSE ile Köy Hizmetleri’nde görev yaptıktan sonra 1998 yılında kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. 
Okuma alışkanlığına, ortaokul sıralarında Pekos Bill, Teksas resimli mecmuaları ile başlayıp, Tommiks ve Çelik Bilek gibi çizgi roman mecmuaları okuyarak devam etti. Bil­hassa o yıllardan itibaren, genelde komedi filmlerini seyret­meyi tercih ederdi. Televizyonun olmadığı söz konusu yıllar­da, Ramazan aylarında, Hacivat ile Karagöz’ün atışmalarını, Nasrettin Hoca fıkralarını, Keloğlan hikâyelerini radyodan dinlemeyi tercih ederdi. Bu ilgi, lise yıllarında kendisini Yusuf Ziya Ortaç’ın Akbaba mecmuasıyla buluşturdu. Akba­ba mecmuası, o yılların en popüler mecmuasıydı. Mecmuayı çok sevmiş ve benimsemişti. Mizah edebiyatına karşı merakı da böyle başladı. Lise yıllarında, Akbaba mizah mecmuası­nı elinden hiç düşürmedi. Akbaba Mecmuası, mizah edebiya­tımızın gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Mizahın yanında edebi öyküler de yazıyordu; ama ağırlık mizah üzerineydi. İlk öyküsünü 1976 yılında Murat Emin Özhakan imzasıyla Her­gün gazetesinde, daha sonraki öykülerini ise gerçek ismiyle çeşitli dergi ve gazetelerde yayımladı. 
İlk eserini de mesleki inceleme dalında verdi. İlk kitabı olan, Hatay’ın Su Potansiyeli adlı eseri, mesleki araştırma ve incelemelerinin bir ürünü olarak ortaya çıktı. (2002) 
Şimdiye kadar yayımlamış olduğu siyaset ile günlük olayların güldüren ve düşündüren yanlarının anlatıldığı öykü eserleri aşağıda belirtilmiştir. 
2-Karton Çakınca Pencereye (1989), 3-Tebrikler Sami Bey (1996), 4-Emret Efe (2009), 5-İpin Ucu Kaçarsa (2010), 6-Ufak Bir Yanlışlık ( İsim Yayınları-2011), 7-İnşallah Kasabamıza Hayırlı Olur (Roman-2014), 8-Maziden Damlalar (2016), 9-Görevimin Başındayım (Herdem yayınları -2019)  
Birçok sempozyumda mesleki konularla ilgili, tebliğler sundu. Bunlar; Hatay’da Amanos Dağları’nın Doğusunda­ki Bölge’nin Yeraltı ve Yerüstü Su Zenginlikleri Problemle­ri ve Çözüm Yolları, Kıyılarımız ve Asi Nehri, Su Havzaları Toprak ve Su Kaynaklarının Korunması, Gelişmesi Yöntemi Sempozyumu’nda ise, Hatay’daki Doğal Miraslarımızdan Göllerin Geçirdiği Süreçler ve Sorunları, Reyhanlı-Yenişehir Karst Kaynakları ve Gölde Yapılan Çalışmalar adlı tebliğle­ridir. Tebliğleri ilgili kurumların sempozyum kitaplarında yayımlandı. 
Yazdığı öyküler de hayatında önemli bir yer tutmakta­dır; nitekim Womenist.net sitesi tarafından, 2011 yılının yaz aylarında okunması tavsiye edilen on kitap arasında, Anka­ra’da İsim yayınevi tarafından yayımlanan Ufak Bir Yanlışlık adlı öykü kitabının gösterilmesi, bunun bir kanıtı olsa gerek. Site yetkilisinin yaptığı açıklamada “Kış mevsiminin yerini bahara bıraktığı şu günlerde, sizin için seçtiğimiz kitaplarla bahar coşkusunu içinizde hissedeceksiniz” diye not düşmesi, kitabının okuyucular arasında ilgi gördüğünü göstermekte­dir. 
Öyküleriyle, anılarının bir kısmını Hergün gazetesi, Gü­neyde Kültür ve Edebiyat Galerisi.net, Hatay Keşif, Medya Hatay, Gökekin ile Yeni Düşünce dergilerinde yayımladı. 
Yazar evli olup, bir kız, bir de erkek ile iki de torun sahibidir. 
 
 
ERDAL ALTUNLU
ÖYKÜ-BİR GÜNLÜK YOLCULUĞUM BÖYLE GEÇTİ
 
Yine Ankara yollarındayım...
Bu bende bir alışkanlık haline geldi.Bir şeyleri bahane edip,bir  fırsat yaratarak gidiyorum Ankara’ya…
Bu gidişlerim hiç bitsin de istemiyorum.
Bu kaçıncı gidişim hayatımda pek bilemiyorum; aslında o kadar da önemli olmasa gerek. Takmıyorum kafama… Önemli olan Ankara’nın o nefis havasını doya doya teneffüs etmek…
Şimdi bir evim oldu Ankara’da, oğlum bir işe girince…
Onu görmek için yollara düşüyorum artık.
Sevdiğim şehirlerin başında gelir Ankara… Kolay değil, yaklaşık olarak on dört yılım bu şehirde geçti. Üniversite yıllarım, çalışma hayatım, yedeksubay okul dönemim, arkasından yine çalışma hayatım… Gözlerim burada açıldı. Burada tanıdım hayatı… Burada gördüm; nefreti de, hayatın her türlü cefasını da sefasını da, sevgiyi de… Onun için özlüyorum, onun için seviyorum, onun için yer tuttu Ankara gönlümün en müstesna yerinde. O yerde daima Ankara kalacaktır. Kimsenin onun sevgisini içimden atması, sevgisini yaralaması mümkün değil.
İleri yaşlarda yaşanması zor mekânlar Ankara gibi büyük kentler. Şimdi bu yaşımda büyük şehirlerin koşturmacasına ayak uydurmam, enerji yüklü o yıllarım gibi dinamik olmayacağı ortada.  Tren rayları misali uzayıp giden yollarda, bir yerden bir yere gitmek bir dert, kuyruklarda çile doldurmak bir dert, şehrin stresli geçen her anı ayrı bir dert. Hele soğuk havalarda, bütün bu sıkıntılara da



Bu haber 259 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KİTAP Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Beşiktaş 37 25 6 6 85 38 81 +47
2 Fenerbahçe 37 23 7 7 67 37 76 +30
3 Galatasaray 37 23 8 6 70 33 75 +37
4 Trabzonspor 37 17 7 13 45 34 64 +11
5 Sivasspor 37 14 7 16 50 41 58 +9
6 Alanyaspor 38 16 13 9 55 42 57 +13
7 Hatayspor 37 16 12 9 60 51 57 +9
8 Gaziantep FK 37 14 11 12 54 46 54 +8
9 Göztepe 37 13 12 12 55 51 51 +4
10 Fatih Karagümrük 37 13 12 12 52 49 51 +3
11 Konyaspor 37 11 14 12 47 47 45 0
12 Çaykur Rizespor 37 11 14 12 48 59 45 -11
13 Antalyaspor 38 9 13 16 40 53 43 -13
14 Başakşehir FK 37 11 16 10 41 55 43 -14
15 Yeni Malatyaspor 37 9 14 14 43 49 41 -6
16 Kasımpaşa 37 10 17 10 42 54 40 -12
17 Kayserispor 37 9 16 12 34 50 39 -16
18 MKE Ankaragücü 37 10 19 8 44 59 38 -15
19 BB Erzurumspor 38 9 19 10 41 65 37 -24
20 Gençlerbirliği 37 9 20 8 37 66 35 -29
21 Denizlispor 37 6 21 10 36 67 28 -31
Takım O G M B A Y P AV
1 Adana Demirspor 33 20 6 7 60 26 67 +34
2 Giresunspor 33 20 6 7 52 24 67 +28
3 Samsunspor 33 19 4 10 56 30 67 +26
4 İstanbulspor 33 18 8 7 60 34 61 +26
5 Altay 33 19 11 3 62 36 60 +26
6 Altınordu 33 16 8 9 53 45 57 +8
7 Ankara Keçiörengücü 33 16 10 7 46 28 55 +18
8 Ümraniyespor 33 14 11 8 45 42 50 +3
9 Tuzlaspor 33 14 14 5 45 51 47 -6
10 Bursaspor 33 14 15 4 56 54 46 +2
11 Bandırmaspor 33 12 15 6 45 47 42 -2
12 Boluspor 33 11 16 6 35 41 39 -6
13 Balıkesirspor 33 9 16 8 35 48 35 -13
14 Adanaspor 33 9 17 7 44 53 34 -9
15 Menemenspor 33 7 13 13 37 58 34 -21
16 Akhisarspor 33 8 20 5 35 58 29 -23
17 Ankaraspor 33 6 19 8 33 59 26 -26
18 Eskişehirspor 33 1 24 8 23 88 8 -65
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 37 27 2 8 81 25 89 +56
2 Sakaryaspor 37 20 5 12 70 35 72 +35
3 Kırşehir Belediyespor 37 21 8 8 55 30 71 +25
4 Van Spor 37 21 10 6 59 34 69 +25
5 Kırklarelispor 37 18 6 13 59 32 67 +27
6 Bodrumspor 37 18 11 8 80 48 62 +32
7 Etimesgut Belediyespor 37 18 12 7 62 34 61 +28
8 Karacabey Belediyespor 37 14 12 11 50 40 53 +10
9 Turgutluspor 37 16 16 5 44 56 53 -12
10 Pendikspor 37 15 16 6 64 51 51 +13
11 Serik Belediyespor 37 12 11 14 48 48 50 0
12 Pazarspor 37 15 17 5 60 62 50 -2
13 Tarsus İdman Yurdu 37 13 14 10 56 54 49 +2
14 Bayburt Özel İdare Spor 37 14 18 5 50 59 47 -9
15 Sivas Belediyespor 37 10 14 13 56 53 43 +3
16 1922 Konyaspor 37 10 18 9 45 49 39 -4
17 Kastamonuspor 37 8 17 12 31 54 36 -23
18 Elazığspor 37 10 21 6 56 83 33 -27
19 Mamak FK 37 6 25 6 32 118 24 -86
20 Kardemir Karabükspor 37 1 34 2 14 107 2 -93
Takım O G M B A Y P AV
1 Diyarbekirspor 30 20 2 8 43 18 68 +25
2 1928 Bucaspor 30 20 3 7 58 18 67 +40
3 Yeşilyurt Belediyespor 30 17 8 5 50 27 56 +23
4 Ofspor 30 14 5 11 43 31 53 +12
5 Arnavutköy Belediye 30 13 8 9 40 29 48 +11
6 Edirnespor 30 12 9 9 34 31 45 +3
7 Belediye Derincespor 29 10 9 10 38 29 40 +9
8 Artvin Hopaspor 30 10 11 9 41 44 39 -3
9 Fatsa Belediyespor 30 10 12 8 22 31 38 -9
10 Kızılcabölükspor 30 9 11 10 34 33 37 +1
11 Nevşehir Belediyespor 30 9 14 7 31 31 34 0
12 Çankaya FK 30 10 16 4 28 48 34 -20
13 1877 Alemdağspor 30 9 15 6 37 48 33 -11
14 Antalya Kemerspor 30 7 17 6 27 50 27 -23
15 Payasspor 29 5 16 8 29 53 23 -24
16 Manisaspor 30 1 20 9 22 56 12 -34
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 08/05/2021 BB Erzurumspor vs Kasımpaşa
 08/05/2021 Çaykur Rizespor vs Yeni Malatyaspor
 08/05/2021 Fatih Karagümrük vs Gençlerbirliği
 08/05/2021 Galatasaray vs Beşiktaş
 08/05/2021 Göztepe vs Konyaspor
 08/05/2021 Hatayspor vs Denizlispor
 08/05/2021 Kayserispor vs Gaziantep FK
 08/05/2021 MKE Ankaragücü vs Fenerbahçe
 08/05/2021 Sivasspor vs Başakşehir FK
 08/05/2021 Trabzonspor vs Antalyaspor
 08/05/2021 Trabzonspor - Antalyaspor Trabzonspor ligdeki son 9 maçında hiç kaybetmedi  Trabzonspor yenilmez
 11/05/2021 Yeni Malatyaspor - Hatayspor Yeni Malatyaspor ligde evindeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Yeni Malatyaspor yenilmez
 11/05/2021 Başakşehir FK - Kayserispor Kayserispor ligde deplasmandaki son 5 maçında hiç kazanamadı  Başakşehir FK yenilmez
 11/05/2021 Konyaspor - Trabzonspor Konyaspor ligde evindeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Konyaspor yenilmez
 11/05/2021 Kasımpaşa - MKE Ankaragücü MKE Ankaragücü ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Kasımpaşa yenilmez
 11/05/2021 Yeni Malatyaspor - Hatayspor Hatayspor ligde deplasmandaki son 6 maçında hiç kazanamadı  Yeni Malatyaspor yenilmez
 11/05/2021 Denizlispor - Galatasaray Galatasaray ligdeki son 6 maçında hiç kaybetmedi  Galatasaray yenilmez
 11/05/2021 Beşiktaş - Fatih Karagümrük Fatih Karagümrük ligde deplasmandaki son 7 maçında hiç kazanamadı  Beşiktaş yenilmez
 11/05/2021 Beşiktaş - Fatih Karagümrük Beşiktaş ligde evindeki son 8 maçında hiç kaybetmedi  Beşiktaş yenilmez
 11/05/2021 Fenerbahçe - Sivasspor Fenerbahçe ligdeki son 8 maçında hiç kaybetmedi  Fenerbahçe yenilmez
 11/05/2021 Denizlispor - Galatasaray Denizlispor ligdeki son 10 maçında hiç kazanamadı  Galatasaray yenilmez
 11/05/2021 Konyaspor - Trabzonspor Trabzonspor ligde deplasmandaki son 16 maçında hiç kaybetmedi  Trabzonspor yenilmez
 11/05/2021 Fenerbahçe - Sivasspor Sivasspor ligdeki son 16 maçında hiç kaybetmedi  Sivasspor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 07/05/2021 Boluspor vs Eskişehirspor
 07/05/2021 Akhisarspor vs Ümraniyespor
 09/05/2021 Altay vs Bandırmaspor
 09/05/2021 Ankaraspor vs İstanbulspor
 09/05/2021 Balıkesirspor vs Altınordu
 09/05/2021 Bursaspor vs Ankara Keçiörengücü
 09/05/2021 Adanaspor vs Samsunspor
 09/05/2021 Menemenspor vs Adana Demirspor
 09/05/2021 Tuzlaspor vs Giresunspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 08/05/2021 Bayburt Özel İdare Spor vs Pendikspor
 08/05/2021 Etimesgut Belediyespor vs Karacabey Belediyespor
 08/05/2021 Elazığspor vs Sivas Belediyespor
 08/05/2021 Eyüpspor vs Van Spor
 08/05/2021 Kardemir Karabükspor vs Kırşehir Belediyespor
 08/05/2021 Kastamonuspor vs Sakaryaspor
 08/05/2021 Serik Belediyespor vs Mamak FK
 08/05/2021 Tarsus İdman Yurdu vs Kırklarelispor
 08/05/2021 Turgutluspor vs Bodrumspor
 08/05/2021 1922 Konyaspor vs Pazarspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 01/05/2021 1877 Alemdağspor 0 - 0 Edirnespor
 01/05/2021 Arnavutköy Belediye 0 - 0 Diyarbekirspor
 01/05/2021 Manisaspor 1 - 2 Ofspor
 01/05/2021 Artvin Hopaspor 1 - 0 Fatsa Belediyespor
 01/05/2021 Kızılcabölükspor 0 - 1 Yeşilyurt Belediyespor
 01/05/2021 Nevşehir Belediyespor 1 - 2 Çankaya FK
 01/05/2021 1928 Bucaspor 3 - 0 Antalya Kemerspor
 25/04/2021 Ofspor 0 - 0 Arnavutköy Belediye
resmi ilanlar

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI